Merkez Bankası Faizlerinden Sonra Konutta Finansman Zorlaşıyor

Merkez Bankası Faizlerinden Sonra Konutta Finansman Zorlaşıyor
Son zamanlarda Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele adımları ve parasal sıkılaştırma politikaları, konutta finansmana erişimi giderek zorlaştırıyor.

Konut kredisi faizleri yüzde 34’ü aşarak son 5 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu yüksek faiz oranları, kredi kullanımında düşüşe neden oluyor. BDDK verilerine göre faizlerin yükselmesiyle birlikte, konut kredisi kullanımında sadece yüzde 0.2’lik bir artış görülüyor.

Konut kredisi taksitleri de bu yüksek faizlerle birlikte artış gösteriyor. Bir konut kredisinin aylık taksiti 60-70 bin TL’yi bulabiliyor. Bankalar da kredi verirken daha seçici davranıyor ve kredilere daha dikkatli bir şekilde yaklaşıyorlar. Gelir düzeyi yüksek, kredi skoru yüksek ve düzenli ödeme yapan başvurulara öncelik veriyorlar. Aylık geliri 40 bin TL ve üzerinde olan beyaz yakalılar, bankaların dikkatini çeken bir grup haline geliyor.

Kredi Verme Süreçleri Zorlaşıyor

Sektör temsilcileri, kredi verme süreçlerinin zorlaşması nedeniyle inşaat firmalarının ve tüketicilerin krediye erişimde zorlandığını, bu durumun satışları etkilediğini ve yıl sonunda pazarda en az yüzde 30 daralma olabileceğini ifade ediyorlar.

Konutta kredi çıkmazı yaşanırken yüksek faizler, konut kredisi kullanımını düşürüyor ve bankalar beyaz yakalılara öncelik vererek kredi dağıtımını daha seçici bir hale getiriyorlar. Bu durum, konut alımı düşünen kişiler için finansmana ulaşmayı zorlaştırabilir ve konut sektöründe daralmalara neden olabilir. Son dönemdeki ekonomik gelişmeler, konut kredisi kullanımını olumsuz etkilemekte ve vatandaşların finansmana erişimini zorlaştırmaktadır. Yüzde 34’ü aşan yüksek konut kredisi faizleri, konut almak isteyenleri ciddi şekilde etkilemektedir. Ayrıca, kredilerin geri ödeme planlarındaki yüksek taksit miktarları da konut sahibi olma hayallerini ertelemeye neden oluyor.

Bankaların kredi verirken daha seçici davranması, gelir düzeyi yüksek ve kredi skoru yüksek beyaz yakalıların öncelikli olarak değerlendirilmesine yol açıyor. Bu durum, düşük gelirli veya kredi skoru düşük olan kişilerin konut kredisi almasını zorlaştırıyor.

Konutta kredi çıkmazının devam etmesi, inşaat firmalarını ve sektörü de olumsuz yönde etkiliyor. Satışlardaki daralma, konut sektörünün büyümesini engelleyebilir ve ekonomik dengesizliklere yol açabilir. Konut piyasasının daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için ekonomik politikalarda dikkatli ve stratejik adımların atılması önem arz etmektedir.