Dolar kurunda yıllar sonra ilk kez oldu! Doları olan görünce neye uğradığını şaşırdı

Dolar kurunda yıllar sonra ilk kez oldu! Doları olan görünce neye uğradığını şaşırdı
Dolar kurunda böyle artış görülmedi! İşte detaylar...

Türkiye'de dolar kurunda 21 yıl sonra yaşanan tarihi bir gelişme, ekonomistleri tedirgin etmeye devam ediyor. Ani kur artışlarını baskılamak amacıyla 21 Aralık 2021'de hayata geçirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, 14 Temmuz 2023 tarihli Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık raporuna göre rekor bir seviyeye ulaştı. KKM hesaplarında toplamda 2 trilyon 962 milyon 275 milyon lira birikerek 3 trilyon liralık sınırı zorladı ve tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.

dolar

Hükümet tarafından kamuoyuna "liralaşma" olarak sunulan KKM uygulamasının aslında tamamen dövize endeksli olması nedeniyle, ülke ekonomisindeki dolar varlıklarının en yüksek seviyesine ulaşıldığı kaydedildi. 2002 yılında dalgalı kur rejimine geçilmesinden bu yana bir araya gelmiş en yüksek dolar birikimi olarak kayıtlara geçen bu durum, dolar sahiplerini şaşırttı.

Ancak, KKM uygulamasının sürdürülemez hale gelmesi, ekonomistler arasında kaygı yaratıyor. 2023 yılının ilk 6 ayında Hazine'ye bindirdiği yük nedeniyle KKM'nin sürdürülemez olduğu konusunda genel bir mutabakat oluşmuştu. Bu durum, yeni ekonomi yönetiminin de dikkatini çekmiş ve çıkış yolları aranmaya başlanmıştı.

Bu yönde atılan ilk adım, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığına atanan Hafize Gaye Erkan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından atıldı. Dün gece Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Merkez Bankası bankalara KKM hesapları için yüzde 15'lik zorunlu karşılık getirdi. Bu adımın, KKM hesaplarından 500 milyar liralık bir likidite çekilmesine neden olması ve KKM'nin cazibesinin yavaş yavaş kaybedilmesi bekleniyor.

dolar

Ancak, uzmanlar uygulamadan çıkış sürecinin kolay olmayacağı konusunda uyarıyor. Yatırımcıları KKM'deki paralarını tekrar dövize yönlendirmeye ikna etmenin zorlukları ve olası bir tasfiye sürecinin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor. Aksi takdirde, Türkiye'de 1970'li yıllardaki Döviz Çekme Mecburiyeti (DÇM) hesapları sonrası yaşanan benzer bir kriz dönemiyle karşılaşılabileceği endişesi dile getiriliyor.

KKM'nin tasfiyesi ve döviz hareketlerinde yaşanan bu tarihi gelişmeler, Türk ekonomisi için belirsizliklerle dolu bir süreci işaret ediyor. Yatırımcılar ve ekonomi yönetimi, gelecekteki adımları dikkatlice planlamak ve piyasalar üzerindeki etkilerini öngörmek için önemli kararlar almak zorunda kalacak.