Vanlı turizmciler, 'Zor durumdayız, kapı açılmalı'

Vanlı turizmciler, 'Zor durumdayız, kapı açılmalı'
Vanlı turizmciler, taleplerini dile getirmeye devam ediyor; 'Zor durumdayız, kapı açılmalı'

Van ve bölge turizmini canlandırmak, turizmcilerin yaşadıkları zorlu süreci atlatabilmek ve ekonomik rahatlama için, sınır kapılarının açılması gerektiğini belirten Vanlı turizmciler, bu yöndeki taleplerini dile getirmeye devam ediyor. İran pazarının başta kent ekonomisi olmak üzere bölge ve ülke ekonomisine çok büyük katkısı olan bir pazar olduğunun altını çizen Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATU-DER) ve Ayanis Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tunçdemir, uzun süredir sıkıntılı olan esnafın, Kapıköy Sınır Kapısının yeniden açılmasıyla rahat bir nefes alabileceğini söylerken, Haldi Turizm Yönetim Kurulu Başkanı ve Tur Operatörü Turizmci Murat Beyaz ise Van esnafının yaşadığı zorlu süreci atlatabilmesi için İran'a açılan tüm sınır kapılarının yeniden açılması gerektiğini dile getirdi.


TUNÇDEMİR: “EN KISA SÜREDE 3 SINIR KAPISININ AÇILMASI LAZIM”

İran pazarının başta kent ekonomisi olmak üzere bölge ve ülke ekonomisine çok büyük katkısı olan bir pazar olduğunu dile getiren Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATU-DER) ve Ayanis Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tunçdemir, uzun süredir sıkıntılı olan esnafın, Kapıköy Sınır Kapısının yeniden açılmasıyla rahat bir nefes alabileceğini söyledi.


Tunçdemir: “20 yıllık bir turizmci olarak şunu söylüyorum; sınır kapımızın kapalı olması nedeniyle ciddi sıkıntı içerisindeyiz. Çünkü bir yıldır turizm sektörü olarak bizler çalışamadık, turizm sektörü çok ciddi şekilde bu pandemide zarar gördü. Bu süre içinde biz turizmciler olarak bugüne kadar bekledik ve fedakârlık ettik, fakat bizim çıkış yolumuzun en büyük etkenlerinden biri de İran pazarıdır. İran pazarından yalnızca turizm sektörü yararlanmıyordu, tüm iş kollarında hizmet veren sektörler yararlanıyordu. İran pazarı hem ilimize, hem bölgemize hem de ülkemize ciddi katkısı olan bir pazardır. Bizim ekmek kapımızdır. Kapıköy Sınır Kapısının bugüne kadar açılmaması bize ciddi bir şekilde zarar verdi. Başta turizmciler olmak üzere tüm esnaf çok zor durumda. Bilindiği gibi özellikle İran’dan gelen turistlere hizmet vermek amacıyla açılan oteller ve eğlence merkezlerinin çoğu kapalı, nedeni de İran pazarı. 1 yıldır, Mart-Nisan 2021 yılında kapı tekrar açılır beklentisindeydik, fakat o ümitlerimiz de henüz gerçekleşmiş değil. Kapıköy Sınır Kapısının açılması Van’a zarar vermez çünkü bugüne kadar binlerce İranlı turist İstanbul ve Antalya başta olmak üzere birçok ile gitti. İranlılardan dolayı ortaya çıkan bir vaka artışı ne gördüm, ne de duydum. Sınır kapımız açıldığında biz de pandemi kurallarına uyarak gelenleri ağırlayacağız. Başta Kapıköy Sınır Kapısı olmak üzere Esendere ve Güroymak Sınır Kapılarımızın açılması lazım. Biz bugüne kadar dayandık ama bundan sonra hiç bir turizmcinin dayanacak gücü kalmadı. Bundan sonra da ne olacak bilmiyoruz ama en kısa sürede 3 sınır kapısının açılması lazım” şeklinde konuştu.

BEYAZ: ZOR DURUMDAYIZ, KAPI AÇILMALI

Haldi Turizm Yönetim Kurulu Başkanı ve Tur Operatörü Turizmci Murat Beyaz da, Vanlı turizmcilerin COVİD-19 pandemi sürecinde sıkıntılı bir süreç geçirdiğini söyledi. Pandemi sürecinde turistlerin Ege ve Akdeniz’e çekilmesi için kısıtlamaların kaldırıldığını söyleyen Beyaz, "Aynı uygulamanın bölgemiz için de hayata geçirilmesi için çok uğraştık, ama olmadı. Turizmciler, esnaflar zor durumda, kapının açılması lazım. Turizm, dünyanın genelinde bu pandemiden en çok etkilenen sektör oldu. Sadece Türkiye’de ya da bölgemizde değil, dünyada turizmde söz sahibi olan bir çok ülke var, örneğin İspanya, İtalya, Fransa ve Amerika. Bunlar dünyada yıl bazında en çok turist alan ülkeler, bunlar bile pandemi sürecinde yüzde 20-30’lara kadar düştüler” diye kaydetti. 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz turizminin de pandemiden dolayı büyük yara aldığını belirten Beyaz; “Bölge özelimizde söylemem gerekirse; 2020 yılının Ağustos ayında Rus turisti Ege ve Akdeniz’e çekmek için kısıtlamalar kaldırıldı, hergün çok sayıda uçak inmeye başladı. O dönem turizmi kurtarmak için alınmış kararın Van için de alınmasını istedik. Van’ın da Kapıköy Sınır Kapısı var ve o dönemde bunu dile getirdik. Antalya için Rus turist ne anlam taşıyorsa Van için de İranlı turist aynı anlamı taşıyor. Rus turistin geldiği o dönemde Ege ve Akdeniz'de ciddi bir turizm hareketliliği yaşandı, bir nefes alındı”ifadelerini kullandı.

“EN ÇOK ETKİLENEN SEKTÖR, TURİZM OLDU”

Haldi Turizm Yönetim Kurulu Başkanı ve Tur Operatörü Turizmci Murat Beyaz, şunları söyledi: “Bütün dünyayı etkisi altına alan bir pandemi süreci yaşanıyor. İlk başlarda Çin’de ortaya çıkması, kısa sürede yayılıp bu kadar hayatımıza gireceği, bırakın iş hayatını, normal hayatımızı bu kadar etkileyeceği kimsenin aklına gelmezdi. Daha sonra Dünya Sağlık Örgütü bunu pandemi olarak ilan edince, olayın ciddiyetini biraz daha anlamış olduk. Sonrasında 1 kişiden başlayıp tüm dünyaya yayılan bir virüsle tanıştık. Tabi zaman geçtikçe hem normal hayatımızı hem iş hayatımızı, hem ruh sağlığımızı bozan bir duruma geldi pandemi süreci. Sektör anlamında değerlendirmek gerekirse, turizm dünyanın genelinde bu pandemiden en çok etkilenen sektör oldu. Sadece Türkiye’de ya da bölgemizde değil, dünyada turizmde söz sahibi olan bir çok ülke var, örneğin İspanya, İtalya, Fransa ve Amerika. Bunlar dünyada yıl bazında en çok turist alan ülkeler, bunlar bile yüzde 20-30’lara kadar düştüler bu süreçte.” 

“SINIR KAPILARININ AÇILMASI ŞART OLDU”

Van esnafının yaşadığı zorlu süreci atlatabilmesi için İran’a açılan tüm sınır kapılarının açılmasının şart olduğunu belirten Beyaz: “Önümüze baktığımızda Nisan ayından itibaren yine Rusya'dan turist çekme, turizmi canlandırma, turizm hareketliliğini sağlamak için çalışmalar yapılıyor, zaten olması gereken de budur. İç anadolu, Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu’nun turizmini ve ekonomisini kurtarmak için bu tür adımları atmak gerekiyor, bunlar doğru adımlardır. Ama doğru adımları atarken Kapıköy Sınır Kapısının da açılması gerekiyor. Van esnafını, tüccarını, ekonomisini hareketlendirecek olan hemen 100 kilometre ötemizde Kapıköy Sınır Kapımız var. Açılmasının önünde her hangi bir engel yok bana göre. Sağlık Bakanlığının uygulaması ile PCR testi negatif olmayan hiç bir insan ülkeye giriş yapamıyor. Dolayısıyla bu tür korkularımızı bir tarafa bırakıp artık Kapıköy'ü, Gürbulak ve Esendere Sınır Kapılarını açıp İranlı turist almamız lazım. Tabi ki turizm sektörünün sadece İranlı turistle beslenecek gibi bir beklentisi yok, böyle bir beklenti içerisinde de değiliz. Bizim yerli turiste de ihtiyacımız var, onun çalışmasını yapıyoruz. Daha önceleri yerli turistin güvenlik kaygıları vardı, zor da olsa o kaygıları yıkarak bir seviyeye getirmiştik, 2019 yılında bir altın yıl yaşadık neredeyse. Bu sefer güvenlik kaygısı değil de pandemi kaygısıyla karşılaşıyoruz, bunu da aşmak hem bizim elimizde hem de açıkçası şuan Türkiye’de pandemiyle alakalı tavsiye niteliğinde görüş belirten bilim kurulunun artık biraz insiyatif alıp, örneğin yapılan duyurularda “seyahatlerinizi erteleyin” kısmını kaldırmaları lazım. “Seyahatlerinizi erteleyin” olunca koskocaman bir sektörü sıkıntıya sokmuş oluyorsunuz. Güvenli seyahat mümkündür, güvenli ya da sağlıklı bir açılmadan bahsedebiliyorsak güvenli bir seyahat de mümkündür, kontrollü normalleşme diyebiliyorsak, kontrollü turizm de mümkündür. Bütün kontroller yapılarak, denetimler sıklaştırılarak turizmin önü açılmalı artık, yani yurt içinde de açılmalı, yurt dışından gelecek olan insanlara da açılmalı” ifadelerini kullandı.

“KAPI AÇILIRSA...”

Turizmcilerin ekonomik olarak zor durumda olduğunu ifade eden Haldi Turizm Yönetim Kurulu Başkanı ve Tur Operatörü Turizmci Murat Beyaz, şu ifadeleri kullandı: “Otellerimizin durumu ortada, maalesef 1 yıldan fazladır yüzde 10-15 kapasite ile dönmeye çalışan oteller var. Seyahat acentelerinde durum daha vahimdir, çünkü tur operatörlerinde bir sermaye veya birikim yoktur, tur operatörü bir sezon boyunca çalışır, biriktirdiği parayla bir sonraki sezon için yurt içi ve yurt dışı fuarlara gider, bir sonraki sene için turist kovalar. 2019 yılını çok iyi geçirdik, altın yılımızı yaşadık ama 2019’dan 2020 yılına geçince bizim cebimizde para kalmadı. Çünkü 2019 yılının sonunda biz İran’a gittik, Irak'a gittik, yurt içinde dolaştık, Avrupa’nın bazı ülkelerine gittik, 2020 yılının planlamasını yaptığımız turlarımızın tanıtımı için varolan paraları harcadık. Bu süreçte bankalar turizm sektörünü riskli grup olarak görmeye başladı, istediğimiz destekleri alamadık. Ancak kapılar açılır, turizm hareketlenmeye başlarsa yine aynı noktaya gelinecektir ümidini taşıyoruz.”

Prestij Özel Haber: M. Selim KURT