Bakanlık karar aldı, tartışmalar başladı!

Bakanlık karar aldı, tartışmalar başladı!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, doğal sit alanlarını koruma ve kullanma koşullarını yeniden belirledi. Bir çivi çakmanın bile yasak olduğu doğa harikası yerler için bungalov inşa etme, çadır kampları gibi yapılaşmanın önü açıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, doğal sit alanlarını koruma ve kullanma koşullarını yeniden belirledi. Bir çivi çakmanın bile yasak olduğu doğa harikası yerler için bungalov inşa etme, çadır kampları gibi yapılaşmanın önü açıldı. Akdamar Adası’nın da arasında yer aldığı bu tarihi alanlarla ilgili değişik, ’da adanın ve Akdamar Kilisesi’nin tahribatı noktasında endişe ile karşılandı.

Son yıllarda ’ın turizmdeki en büyük değeri olan Akdamar Adası ile ilgili alınan flaş karar kentte şok etkisi yarattı. Geçtiğimiz Mayıs ayında Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile doğal sit-nitelikli doğal koruma alanı’ ilan edilen Akdamar Adası daha bir yılı dolmadan birçok tarihi ve kültürel değer ile birlikte sit alanı olmaktan çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 13 Mayıs 2019’da sit alanı ilan ettiği Akdamar Adası’ndaki bu uygulama yine bakanlığın 16 Ekim 2019 tarihli yeni ilke kararıyla kaldırdı. Eski kararda sadece doğal sit alanları düzenleniyordu. Yeni kararla, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan alanların kullanımı düzenlendi. Bu alanlar, ‘kesin korunacak hassas alan, nitelikli doğal koruma alanı ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak üç bölümden oluştu. Söz konusu, kararla Kelebekler Vadisi, Akdamar Adası, Erzurum Narman Peribacaları gibi sit alanlarında artık bungalovlar ve çadır kampları yapılabilecek hale geldi. Söz konusu karar için bazı kesimler olumlu yorum yaparken çevreciler ise tedirginliğini dile getirdi. Çevreciler kamp konusunda çok tepkili yaklaşmasa da yapılaşma ile birlikte hem adada hem de kilisenin büyük bir tehditle yüz yüze kalacağını söylerken en büyük tehdidin ise işin bir ranta dönüşebileceği oldu.

BAKANLIK KARAR ALDI, TARTIŞMALAR BAŞLADI!

Bakanlık, 5 Ocak 2017 tarihli Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanım Koşullarına ilişkin İlke Kararı’nı, 16 Ekim 2019 tarihli yeni ilke kararıyla kaldırdı. Eski kararda sadece doğal sit alanları düzenleniyordu. Yeni kararla, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan alanların kullanımı da düzenlendi. Bu alanlar, ‘kesin korunacak hassas alan, nitelikli doğal koruma alanı ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak üç bölümden oluştu. Kesin Korunacak Hassas Alanlar, ‘gerekirse insanların bölgeye girişlerinin engellendiği, yapı yasağı getirilen mutlak korunması gereken alanlar’ olarak tanımlanıyordu. Ancak yeni kararda her iki ifade de yer almadı. lı çevrecileri harekete geçirdi.

10 BİN METREKARE SINIRI

Nitelikli doğal koruma alanları tanımında büyük bir değişiklik olmadı; ancak bu alanlarda turistik amaçlı konaklamalara sınırlamalar getirildi. Turizm Tesisleri Nitelikler Yönetmeliği çerçevesinde kamping alanı mümkün hale geldi. Nitelikli doğal koruma alanı 10 bin metrekare ve üzeri yerlerde kampçı ünitesi (çadır, çadır-araba, oto karavan ve bungalov) başına hesaplanacak birim alanının en az 200 metrekare olacağı ifade edildi. Böylece 10 bin metrekarelik nitelikli doğal koruma alanında en az 50 bungalov inşa edilebilecek. Bungalovlar, 200 metrekarelik ünitenin en fazla yüzde 20’lik bölümünde yapılabilecek; yüksekliği 4.5 metreyi aşmayacak. Bungalov malzemesi de bölgenin dokusuna uygun olacak. 10 bin metrekarenin üzerindeki yerlerde ise asgari 200 metrekarelik ünite koşulu sürecek, bungalov büyüklüğü 45 metrekareyi, bungalov sayısı da 150’yi geçmeyecek.

ÜÇ KOŞUL

Uzmanlar, yeni ilke kararlarıyla sit alanlarındaki yapılaşmanın kurala bağlandığını belirterek Kelebekler Vadisi, Akdamar Adası, Sümela Altındere Vadisi, Kaş Saklıkent Kanyonu, Artvin Cehennem Vadisi, Muğla Milas, Gökova, Marmaris ile Erzurum Narman Peribacaları, Konya Alaaddin Tepesi, Trabzon Sera Gölü, İzmir Dikili Güvercin, İkizkardeşler, Kara ve Mardariç Adaları, Çeşme Dalyan, Trabzon Kadıralak Yaylası gibi yerlerin nitelikli doğal koruma alanı ilan edilen bölümlerinde üç koşulun yerine getirilmesi halinde bungalov ile çadır kampı kurulabileceğini söyledi.

ZORUNLU HALLERDE PATLATILACAK

Bakanlığın ilke kararında üçüncü grupta yer alan, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanlarında neler yapılabileceği de yeniden belirlendi. Eski kararda buralarda sanayi tesisi yapımı ile kum, çakıl, taş, maden ocağı açılabilirken yeni kararda bunlara sınırlama getirildi. Koşulları, kapsamı, süresi Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından belirlenmek koşuluyla bu bölgelerde şu faaliyetler yapılabilecek: Teknik rapor ile tespit edilmiş zorunlu hallerde delme ve patlatma yöntemleri kullanılabilecek. Habitat bölünmesi ile flora, fauna kaybının en aza indirilerek ekolojik koridor oluşturacak tedbirler alınacak. Ekolojik etki değerlendirme raporu hazırlanıp, ilgili yönetmeliklere uyulması koşuluyla madencilik faaliyetleri yapılabilecek.

ÇEVRECİLER ENDİŞELİ: KORKUYORUZ!

Bakanlığın açıklamasının ardından gazetemize açıklama yapan Vangölü Aktivistleri Derneği, karara karşı çıktıklarını ifade ederek, “Ada yüz ölçümü olarak küçük bir yer. Ve aynı zamanda tarihi bakımından da çok zengin bir yerdir. Adaya bungalov dahi her hangi bir yapının yapılması adanın doğal güzelliğini bozacaktır. Bizler buna kesinlikle karşıyız. Ama çadır için uygun kamp alanının oluşturulması gerekiyor. Özellikle adanın tarihi zenginlikleri göz önünde bulundurulduğunda bunun art niyetli insanların suiistimaline açık olduğunu belirtmek isteriz. Özellikle definecilerin orayı talan etmesinden korkuyoruz.” Dedi.

BUNGALOVA HAYIR, ÇADIRA EVET

Vangölü Aktivistleri açıklamalarının devamında şunları söyledi: “Geceleri çadırda kalacak insanların adaya zarar verip vermediğinden nasıl emin olabiliriz. Ayrıca doğal yaşamada zarar verecektir. Bunun özel bir güvenliğe ihtiyaç vardır. Orada konaklayacak insanların orayı temiz tutması olayı çok önemli. Çok hassas bir konu. Orada güvenlik sorunu çözüldüğü taktirde çadır kurulabilir. Bungalovlara kesinlikle karşıyız, ancak çadır kurulabilir. Bu sayede bölge turizmine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Adanın ışıklandırılması ve ağaçlandırılması adaya olan ilgiyi arttıracaktır. Ayrıca gemi turlarının saatleri uzatılabilir. Gerekli koşullar oluşturulduğu taktirde ilk çadır kampı aktivistler olarak biz kuracağız.”

KALÇIK: BİRİNCİ DERECEDE SİT ALANI OLAN BU YERLER ÇİVİ DAHİ ÇAKILAMAZ

Van Çevre Derneği Başkanı Ali Kalçık ise Şehrivan’a verdiği demecinde alınan bu kararın Van’a zarar vereceğini ifade ederek, “Hükümet yeni bir kararla sit alanlarını sit alanı olmaktan çıkardı. Doğal sit alanları doğal, kültürel ve tarihi alanlardır. Bunlar devletin kurulaması altındadır. Birinci derecede dit alanı olan bu yerler çivi dahi çakılamaz. Bu kararın olduğu yerde hangi amaçla buraların sit alanından çıkarılmasının anlaşılır bir tarafı yok. Bu sadece çadır ve bungalovlara özgü bir şey değil. Van’la özdeşleşmiş en temel değerlerimizin başında Akdamar adası geliyor. Biz Vanlılar için ne kadar değerli ve kıymetliyse, inanç kültür ve turizmi için çok önemlidir.” Dedi.

“TÜM HALKIMIZI DUYARLI OLMAYA DAVET EDİYORUZ”

Akdamar adasının kilisesinden dolayı yılda bir yapılan Ermemi Ayininin hem Van için hem de Akdamar adası için çok önemli olduğuna dikkat çeken Kalçık, “Kültür ve tarih mirasımızdır. Birilerine çıkar ve rant amaçlı alınan bu karar, böylesi güzide bir yerin yok olmasına neden olacağı gibi devletin kurumayla ilgili birinci görevi olmasına rağmen birilerine peşkeş çekiyor olması kabul edilecek bir durum değildi. Burada bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Kültürümüze, tarihimize, yeşilimize sahip çıkmamız gerekiyor. Birilerinin rantı uğruna geleceğimizi feda etmememiz gerekiyor. Tüm halkımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

ŞEHRİVAN ÖZEL: MERAL YILDIZ/HAKAN İZGİ