Ak Parti Şanlıurfa mitingi canlı seyret!Davutoğlu Şanlıurfa mitingi naklen izle!

Ak Parti Şanlıurfa mitingi canlı seyret!Davutoğlu Şanlıurfa mitingi naklen izle!
Ak Parti Şanlıurfa mitingi canlı seyret!Davutoğlu Şanlıurfa mitingi naklen izle!Başbakan Ahmet Davutoğlu, özel uçak "ANA" ile saat 12.05'te Şanlıurfa'ya geldi.Başbakan Şanlıurfa'da halka hitap edecek.
 Ak Parti Şanlıurfa mitingi canlı seyret!Davutoğlu Şanlıurfa mitingi naklen izle!Başbakan Ahmet Davutoğlu, özel uçak "ANA" ile saat 12.05'te Şanlıurfa'ya geldi.Başbakan Şanlıurfa'da halka hitap edecek.

Davutoğlu'nu, Şanlıurfa GAP Havalimanı'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Vali İzzettin Küçük, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç ile diğer ilgililer karşıladı.

Başbakan Davutoğlu, daha sonra helikopter ile havaalanından ayrıldı. 

Başbakan Davutoğlu, "Demirtaş batıda barış sözcülüğü, doğuda terör sözcülüğü yapma. Maskeni indir, karşımıza öyle çık" dedi.

Davutoğlu, Mersin mitinginde yaptığı konuşmada, bir taraftan demokrasiyi kökleştirirken diğer taraftan kardeş kardeşe, omuz omuza yaşayacaklarını, yeni Türkiye'yi inşa edeceklerini söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır" dediğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:





"Ey Mersin, Kudüs kimin kutsal mekanıdır? Bizim. 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyen bu gafile haddini bildirecek misiniz? Türkmen, Kürt, Arap yiğitler, 'Kudüs bizim kutsalımızdır' diyecek misiniz? Toroslar çökmedikçe, Akdeniz kurumadıkça, gök yere inmedikçe hiçbir şekilde Kudüs'ün İslam karakterinin değişmesine izin vermeyeceğiz. Gök yere iner mi, Toroslar diz çöker mi, Akdeniz kurur mu? İşte bizim inancımız da kurumaz, bizim inancımız da bizim örfümüz de diz çökmez."

Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İsrail'de niye büyükelçimiz yok" diye sorduğunu aktararak, şunları söyledi:

"İsrail'de niye büyükelçimiz olmadığını anlaman için çok uzun düşünmene gerek yok. Sadece Mavi Marmara'yı düşün yeter. Nerede olduğunu bilmezsin ama Mescid-i Aksa'yı düşün yeter. Bir kez daha Mersin'den haykırıyoruz, yiğitler, bacılar, zalime karşı dimdik duran Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden razı mısınız? Zalime karşı dimdik durmaya devam edecek miyiz? Mazluma sahip çıkmaya devam edecek miyiz? Bunlara bakmayın, bunlara. Kudüs'ü bilmez ki Kılıçdaroğlu. Mersin'e geldi, 'Güneydoğu'nun incisi güzel Mersin' dedi. Mersin'in nerede olduğunu bilmeyen, Kudüs'ün nerede olduğunu bilir mi? Öğrenecek ama söyleye söyleye öğreteceğiz. Bilmiyorlar ama öğreteceğiz. Buraya gelirse Arslanköylü bacılarımızı getirin de bir ders versin ona, demokrasi dersi versin. Bacım, 'Gelmesin' diyor, gelebilir ama sizden ders almaya gelsin. Mersinliye kimse ders veremez."

"Bunun aslı yok yaylasından öttürdüğü türküleri dinler mi Mersinliler"

Kılıçdaroğlu'nun "Bana bir 4 yıl verin başka bir şey istemiyorum" ifadelerini hatırlatan Davutoğlu, "Biz güzelce Hazine'yi doldurduk. 46 milyar dolardan 146 milyar dolara kadar rezervleri çıkarttık. Hazine dopdolu, Allah bereketini versin. Hep alın teriyle bu. Kılıçdaroğlu, oturarak değil. Şimdi gözü, o hazinede. Gelecek, har vurup, harman savurup çekip gidecek" şeklinde konuştu. 

Bir Silifke türküsünün, "Aslı yok yaylasında bir sürü koyunum var benim/Herkes kendi kesesinden yesin içsin/Saltanatım var benim" sözlerini hatırlatan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun o dediği şeyler aslı yok yaylası gibi. Öyle mi Silifkeliler? Bunun aslı yok yaylasından öttürdüğü türküleri dinler mi Mersinliler, kulak verir mi? Herkes, kendi kesesinden yiyecek, o da beylik taslayacak. Silifkeliler, palavracılara böyle der. Buraya gelirse ona bu Silifke türküsünü öğretiverin, Allah rızası için. Öğretirsiniz değil mi" diye sordu.

"Nereye gitti bu CHP'nin paraları"

CHP'nin "Milletçe alkışlıyoruz" sloganıyla başlattığı reklam kampanyasına da değinen Davutoğlu, "Durdu o kampanya. Amerika'dan gelen o reklamcıya ne kadar para verdi, CHP'lilerin de bunu sorması lazım. Amerika'dan bir reklamcı getirdin, bir reklam başlattın, yalancının mumu yatsıya kadar sürermiş, bunun propagandası öğlende söndü. Bir daha bahis açılmadı. Nereye gitti bu CHP'nin paraları" ifadesini kullandı.

Mersin'de eski belediye başkanının Denizpark adında bir park açtığını ve buranın 35 milyon liraya mal olduğunu dile getiren Davutoğlu, Kılıçdaroğlu tarafından da övülen bu parkın şimdi yıkıldığını söyledi. Davutoğlu, "Bunların hesabı bu kadar işte" değerlendirmesini yaptı. 

Davutoğlu, çiftçilere verilen desteklerin 2001'de kesildiğine işaret ederek, "Onu kesen Kemal Derviş'i de şimdi akıl hocası olarak yanında tutmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, eski Türkiye'nin sözcüsü. Ey Mersin, yeni Türkiye'nin sözcüsü olmaya var mısınız? 'Darbecilere karşı demokrasi' demeye var mısınız? 'Ekonomik geri kalmışlığa, zillete karşı onurlu Türkiye' demeye var mısınız? Mersin'de bu sefer yüzde 50'yi aşacak mıyız" diye sordu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin mitinginde, muhalefet partilerinin liderlerine "7 Haziran akşamı eğer başaramazlarsa istifa edip, bırakıp gitsinler" dedi.

Mersin'e doğu illerindeki mitinglerden halkın selamını getirdiğini belirten Davutoğlu, "Oradaki kardeşlerimiz diyor ki HDP başkanı ne yaparsa yapsın. Bizim kardeşliğimiz ezeli ve ebedidir. Milli kardeşlik projesi, çözüm süreci bu topraklarda kardeşlik için mutlaka başarıya ulaşacaktır" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, HDP ve CHP liderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı ve imam hatip okullarını kapatacağı söylemlerini hatırlatarak, "Bir daha bu milletin dini ve inancıyla oynanmasına izin verir miyiz? AK Parti'yi bunlar karşısında güçlü kılmaya var mısınız? Mersin'i, Bitlis ile Diyarbakır ile Edirne ile Konya ile kardeş kılmaya var mısınız? Kardeşliğimizi ebedi kılacak mıyız?" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a seslenen Davutoğlu, şunları söyledi:

"O zaman Demirtaş, batıda barış sözcülüğü, doğuda terör sözcülüğü yapma. Bazı sorular soruyorum Demirtaş'a. Burada Mersin'de Kürtler, Yörükler, Araplar barış içinde yaşıyor. Buraları karıştırmayın. Doğuyu, güneydoğuyu karıştırmayın. İlk sorum şudur. Senin kardeşin dağda ne yapıyor? Neden inmiyor barış için çalışmıyor? Yine soruyorum. Niye 6-7 Ekim olaylarında doğu ve güneydoğudaki kardeşlerimizi acı içinde inletecek şekilde sokaklara çıkardın insanları? Yasin Börü diye 16 yaşındaki civan gibi bir delikanlıyı 4. kattan atanları neden lanetlemedin? Seçim yaklaşınca terör sözcüsü, bitince barış sözcüsü. Böyle iki yüzlülük olmaz. Maskeni indir. Karşımıza öyle çık"

Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştirerek, alandakilere, "2002'de sen iktidardayken dünyada Türkiye'nin itibarı neydi diye sorun. Paramızın itibari var mıydı? TSK kendi silahlarını kullanabiliyor muydu? Milli gemimiz var mıydı?" dedi.

Dün Bitlis'ten Muş'a helikopterle geçerken, geçen hafta hizmete giren Türk yapımı "ATAK" helikopterleri olduğunu ifade eden Davutoğlu, 2023'te Toroslarda yüzde yüz Türk yapımı milli savaş uçağı uçacağını belirtti.

Davutoğlu, AK Parti iktidarından önce Türkiye başbakanının düşüncesinin değil, IMF başkanının fikrinin sorulduğunu söyledi ve "IMF borcunu kim bitirdi? Uluslararası alanda Türkiye'nin başını dik kim kıldı?" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin yılda 3,5 milyon dolarla dünyada en çok insani yardım yapan ülke olduğunu dile getiren Davutoğlu, yurt içinde de Van'a deprem sırasında 17 bin, Bingöl'e de 8 bin konut yapıldığını kaydetti.

Davutoğlu, Nepal depremine de yardıma giden ilk uçağın Türkiye Cumhuriyeti'nin uçağı olduğunu hatırlatarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriyeli sığınmacıları kendi ülkesine gönderme söylemine değindi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Biz Toros yiğitleri gelmişiz, Toros'a konmuşuz. Bazı Türkmen obaları da gitmiş, Bayırbucak'a konmuş. Şimdi o obaların yiğitleri zulüm görürlerse ve bize gelirlerse biz kardeşlerimizi teslim eder miyiz? Bahçeli'ye soruyorum, neden dönüp Kılıçdaroğlu'na, 'Ben Türkmen yiğitlerini, yetimlerini vermem' demiyorsun? Aynı şey Demirtaş için de geçerli. Halep'ten, Haseke'den, Ayn el-Arab'tan gelen Kürt kardeşlerimizi de bağrımıza bastık. Allah şahit ki bu cihanda nefes alıp verirken, bir mazlumu dahi zalime teslim etmeyiz."

Davutoğlu, Ak Parti'nin Mersin'de Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanında düzenlenen mitinginde, çocukluğunda Toroslar’da, Silifke’nin, Mut’un ötelerinde yazı geçirdiğinde Mersin’den, Anamur’dan, Silifke’den gelen Karakeçilileri, Sarıkeçilileri, Mersinlileri gördüğünü belirterek, Mersinlilerle en az 300-400 yıllık ata dostlukları bulunduğunu, bu nedenle kendisini Konyalı olduğu kadar Mersinli olarak da tanımladığını söyledi.

Türkiye’nin küçük bir numunesi olan Mersin'de her etnik ve mezhebi kökenden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğunu vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun üzerinde duracağım ama Mersin’in, Mersinli kadınların, bacıların öyle bir destanı var ki bunu herkes duysun. Özellikle de CHP duysun. Bakın, seçim beyannamesini yazarken, yeni Türkiye Sözleşmesi'ni bizzat kaleme aldım. Orada bir tek ilden bahsettim, bir tek topluluktan bahsettim, Arslanköylü kadınlardan bahsettim. Arkadaşlar dedi ki 'Diğer iller alınabilir, acaba hiçbir ili zikretmesek mi' Dedim ki Mersin Arslanköylü yiğit kadınları yazacağız. Çünkü onlar sayesinde bugün biz demokrasiden bahsediyoruz. 1947 muhtarlık seçimlerinde, CHP’nin tek parti döneminde,  Arslanköy’de seçim yapıldığında, tek partinin istemediği bir aday seçildiği için sandıklara el koymak istediler. Ama Mersinli kadınlar var ya o yiğit Mersinli kadınlar. Allah onlardan razı olsun. Yarın Anneler Günü. Demokrasimizin anaları Arslanköylü kadınlardır. Ne yaptılar biliyor musunuz? Sandıklara kapandılar. Gelen jandarmaya dediler ki 'Sandık bizim namusumuzdur.' İşte Mersin kadınları böyle yiğittir. Mersin erkekleri demokrasiyi kimseye bırakmaz. Demokrasimiz o günden bugüne çok darbe yedi. 27 Mayıs ihtilali, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül ihtilali, 28 Şubat muhtırası ve ardından post modern darbesi. Biz iktidardayken dahi nice darbeler, darbe teşebbüsü gördük, 27 Nisan e-muhtıra. Arslanköylü o yiğit kadınların torunları demokrasiye sahip çıkacak mısınız? 'Sandık namusumuzdur' diyecek misiniz? Sandıkta kimi seçersek, Türkiye’yi o idare eder diyecek misiniz? Demokrasi, özgürlük, barış için 7 Haziran’da sandıkları dolduracak mısınız? Sandıktan Toroslar gibi dik başlı bir zafere imza atacak mısınız? Şimdi CHP Genel Başkanı buradan duysun, MHP Genel Başkanı, HDP Genel Başkanı, paralel çete ve işbirlikçileri duysun, Türkiye’de artık milli iradeye kimse gem vuramaz."

"7 Haziran akşamı istifa ederim"

Başbakan Ahmet Davutoğlu,  muhalefet partilerinin liderlerine seslenerek, "Eğer bu millet, emaneti bana vermezse, benim arkadaşlarıma, benim partime vermezse 7 Haziran akşamı istifa ederim. Siz de istifa etmeye hazır mısınız? Edemezler, 'Hazırız' diyemezler. Çünkü onlar iktidar olamayacaklarını biliyorlar" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 12 seçim kaybettiğini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın girdikleri seçimlerden galip çıkmadıklarını ancak istifa etmediklerini kaydeden Davutoğlu, AK Parti’nin 3 genel, 3 mahalli seçimle 2 referandum kazandığını, 7 Haziran'ı da kazanacaklarını söyledi.

Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve bazı bakanların üç dönemi bitirdiğini, başarılı oldukları halde görevi arkadaşlarına devredeceklerini ve gözlerinin arkada olmadığını ifade ederek, "İşte AK Parti’nin siyasi erdemi budur. AK Parti denilince akla siyasi ahlak gelir, erdem gelir, mahviyet gelir. Siz hiç AK Parti’nin emanete ihanet ettiğini duydunuz mu, sizin verdiğiniz emanete sahip çıktık mı, bize güveniyor musunuz? Güveniniz tam yerindedir. Bilin ki Toros Dağları çökmedikçe, Akdeniz kurumadıkça emanetinize bir saniye dahi ihanet etmeyiz, emanetinizi sahipsiz bırakmayız" şeklinde konuştu.

"İşte aramızdaki fark bu"

Taşkent’te bir Kıble kayası bulunduğunu anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Yarabbi bu Kıble kayası gibi, bir an dahi zalimin, namerdin karşısında boynumu eğme, 78 milyonu temsil ederken bir an dahi zillet tattırma bize. Kıble kayası ne kadar dikse, Toroslar ne kadar dikse biz bu al bayrak için dünyaya dimdik durduk. Bir tarafta vatanın her köşesinde al bayrağı dalgalandıranlar, dünyada dalgalandıranlar, diğer tarafta ise acaba Türkiye tökezler mi diye bekleyenler. İşte aramızdaki fark bu."

Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerinin, Türkiye’nin bazı bölgelerine gidebilirken, kendilerinin Türkiye’nin her yerine gittiğini, milli birlik ve kardeşliği savunduğunu anlattı.

Al bayrağı Türkiye’nin her yerinde dalgalandırmaya devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, demokrasiye sahip çıktıkları gibi Türkiye’ye de sahip çıkacaklarını söyledi.