Van'daki sivil toplum örgütlerinden 'İdlib' açıklaması

Van'daki sivil toplum örgütlerinden 'İdlib' açıklaması
Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, ülkenin kuzeyindeki İdlib ilinin Han Şeyhun beldesine düzenlediği klor gazlı saldırıya Van'daki sivil toplum örgütü temsilcileri tepki gösterdi.

Memur-Sen Van Temsilcisi Osman Ayşin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zehirli gaz kullanılarak yapılan saldırının bir "vahşet" olarak tanımlanması gerektiğini söyledi.

Saldırının sadece Suriyeli Müslümanlara yönelik olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Ayşin, "Dünyanın hakimiyetini ellerinde bulunduran devletler, bu saldırıdan utanmalıdır. Saldırıya sadece Türkiye'nin tepki koyması sorunu çözmez. Türkiye baştan beri hep Suriye'deki mazlum halkın yanında oldu. Demokrasiyi savunan tüm devletlerin de buna tepki göstermesi gerekiyor." dedi.

"MÜSLÜMAN ÜLKELER KATLİAMA KARŞI SESİNİ YÜKSELTMELİ"

Ayşin, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasından sonra daha güçlü bir Türkiye ile Suriye'deki katliama tepki göstermeye devam edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Beşşar Esed her geçen gün insanları katlederek gücüne güç katmaya devam ediyor. Eli silah tutmayan çocuk ve kadınların da aralarında bulunduğu birçok insan katledildi. Buna sessiz kalamayız. Gerekirse sınır hattına yürüyerek bu katliama tepki göstermeliyiz. Bu bir vahşettir. Orada sadece Müslüman Suriyeli kardeşlerimiz katledilmiyor, orada insanlık katlediliyor. Bu nedenle dünyadaki tüm Müslüman ülkelerin bu katliama karşı sesini yükseltmesi gerekiyor."

"İNSANLARIN KATLEDİLMESİ İNSANLIĞA SIĞMAZ"

Diyanet Sen Van Temsilcisi Nurullah Arvas da Suriye'de yıllardır süren zulmün farklı bir versiyonuyla karşı karşıya olduklarını belirtti.

İslam ülkelerinin Suriye'deki vahşete bir çözüm bulması gerektiğini anlatan Arvas, "Avrupa ülkeleri Suriye'deki vahşet karşısında ne yazık ki üç maymunu oynuyor. Kimyasal silahla masum insanların katledilmesi insanlığa sığmaz. Her savaşta çocuk ve kadınlar dokunulmazdır. Bu nedenle Esed tarafından yapılan bu vahşet kabul edilemez. Bir Müslüman olarak bu katliamdan çok rahatsısız. Katliamın durması için herkesin biran önce harekete geçmesi ve tepki göstermesi lazım." diye konuştu.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı İl Temsilcisi İbrahim Çinkılınç da batı devletlerinin İslam dünyasına daima iki yüzlü davrandığını aktardı.

"ALLAH BUNLARIN HESABINI SORACAKTIR"

Söz konusu Müslüman çocukları olunca sessiz kalan batı devleri için Müslüman kanının veya canının hiçbir kıymeti olmadığını belirten Çinkılınç, şunları kaydetti:

"Hani kimyasal saldırı Batının kırmızı çizgisiydi? Katil Esed rejimi ve destekçisi Rusya, kimyasal gazla saldırarak çoğu çocuk olmak üzere birçok sivili şehit etti. Maalesef Müslüman ülke liderleri bu konuda sessiz ve duyarsız kaldılar. Kaldı ki ölümlerin çoğu kimyasal saldırı, varil bombaları ve işkenceler sonunda meydana geldi. Zalimler tüm bu yöntemlerle Suriye'de 600 bin insanı katletti. Allah bunların hesabını soracaktır."

Rejime ait savaş uçaklarının İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun bölgesine klor gazlı saldırısında çoğu çocuk 100'ün üzerinde sivil hayatını kaybetti, 500 kişi de gazdan etkilendi.