HDP Eş Genel Başkanları: Demokrasi ittifakında buluşma zamanı

HDP Eş Genel Başkanları: Demokrasi ittifakında buluşma zamanı
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Van Büyükşehir Belediyesi’ne tebrik ziyareti gerçekleştirdi.

Buldan ve Temelli'nin ziyareti sırasında, Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan da belediyenin borcununun 1 milyar 108 milyon 556 bin olduğunu duyurdu.

 

 

Buldan ve Temelli, belediye önünde yaptıkları açıklamada şöyle konuştu:

 

 Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Bedia Özgökçe “Bu binaya adım attığımız ilk günden beri büyük bir sevgi, büyük bir coşkuyla bizi karşılayan, destek veren, güç ve moral veren sizlere bir daha teşekkür ediyorum. Bir yandan halkımızı ağırlarken, bir yandan halkımızın istediği hizmetleri yapmaya çalışıyor, bir yandan da sizlere söz verdiğimiz gibi kayyumların bıraktığı tahribatı inceliyor ve bu talanının sebebini halkımıza açıklamak için incelemelerimize devam edeceğiz. Bekir Kaya’yı rehin alarak hapse atan zihniyeti ve bu binanın etrafını neden beton bloklarla örüldüğünü, neden onlarca koruma ordusuyla gezdiklerini, onca yığınak yapıldığını içerdeki talan tablosunu gördükçe daha iyi anlıyoruz. Bugün kalem kalem muhasebeleştirilmiş borç dökümünü sizlerin bilgisine sunacağız” dedi.

 

 

Özgökçe “Bundan çok ötesi bunu da biliyoruz. Kayyumların yaptığı her işi, harcadıkları her kuruşu teker teker hesabını sormak üzere komisyonlarımızı kurduk, incelemelerimiz devam ediyor. Dosyalar ve ihalelerle ilgili bütün detayları önümüzdeki günlerde halkımızın bilgisine sunacağız. Ama yükümüz çok ağır. Sadece Büyükşehir Belediyesi’nin borç tutarı eski parayla 1.2 katrilyon. Ortada hizmet var mı? Hepimiz bu üç yıllık süreyi yakından takip ettik. Bu borçla bizi baş başa bırakanlar, yaptıkları işlemler konusunda hesabını soracağımızdan emin olsunlar. Biz bu sözü halkımıza verdik. Bu çalışmayı da başlattık. Bu beton blokların sebebi halkımızın hesap sormasını engellemekmiş. Van halkının kaynaklarını korumak, Van halkı için talepler doğrultusunda ihtiyaçları karşılayan hizmetleri sunmak değilmiş. Tek dertleri kendilerini korumak ve bu talan düzeni örtbas etmekmiş. Biz bunu bir kere daha bilgilerinize sunuyoruz. Bizler eşbaşkanları olarak seçilen meclis üyelerimizle tüm sürecin takipçiyiz olacağız” diye konuştu.

 

 

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “31 Mart seçimlerine giderken çok iddialı bir söylemi dillendirdik. Dedik ki biz kayyumları süpüreceğiz sadece kayyumları süpürmekle kalmayıp AKP-MHP bloğunun olduğu her yerde onları gerileteceğiz. Ve sizlerin emeği, başarısı ve katkısıyla bunları başardık. Şimdi de görüyorsunuz o denli bir bunalımdalar ki ne dediklerini bilmez haldeler. Biz sizlerle siyasetin kulvarını değiştirdik. Bu ülkeyi, bu toplumu, bu halkı otoriter rejime, tekçi anlayışa mahkum eden zihniyete, sizlerle ‘dur’ dedik” dedi.

 

 

DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in sürdürdüğü açlık grevi eylemine değinen Temelli, “Tam 4 yıldır bu ülkeyi tecritte mahkum edenlere en güzel cevabı 31 Mart’ta verdik. Dedik ki tecrit sonlandırılsın, çünkü bu ülke tecritle yaşamaya laik değildir. 4 yıldır Öcalan’a mutlak tecrit aslında bu ülkeyi tecritleştirmektedir. O yüzdende bizler demokrasi ve barışın yolunu açarken aslında adalet istiyoruz. Tıpkı 173 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven gibi adalet istiyoruz. Bugün cezaevlerinde Hevler’de Strazburg’da açlık grevindeki yoldaşlar gibi adalet istiyoruz. Anneler beyaz tülbentlerle bu kara düzene itiraz ediyor. Şimdi o itiraza güç katma zamanı, annelerin yanında olma zamanıdır. Bugün buradan bir kez daha Adalet Bakanı’na seslenmek istiyorum. Bir an önce bu tecritte son verin. Abdullah Öcalan ailesi ve avukatlarıyla düzenli olarak görüşebilsin. Bu tecrittin başladığı günden bu yana birçok hukuksuzluğa imza attınız, belediyelerimize kayyumlar atadınız. Buna son verme zamanı artık gelmiştir” diye konuştu.

 

Temelli şöyle devam etti: “Ama siz hala OHAL düzenini devam etmesi için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu ülkede tüm güçlere, tüm siyasi dinamitlere, sendikalara, STK’ları kayyum düzenine OHAL’e karşı çıkmaya davet ediyorum. Çünkü acil ihtiyacımız demokrasidir. Kürt meselesininçözümüdür. Bakın kazandığımız belediyeleri OHAL’ci zihniyet ‘KHK ile ihraç olanlar Belediye Başkanı olamaz’ diye engellediler, mazbatalarımızı gasp ettiler. Onun yerine hak etmeyenleri o koltuklara oturttular. O gasp edilmiş koltuklara oturanları tanımıyoruz. Hiçbir zamanda tanımayacağız. Kayyum bir gasp, OHAL, talan düzenidir. Biz bu talanı Van, Diyarbakır ve Mardin’de gördük. Ve bu belediyeleri dolaşarak bu talanı gaspı teşhir edeceğiz, ortaya koyacağız.

 

Buradan YSK’ya bir kez daha sesleniyorum. Siz bir hukuksuzluğa adaletsizliğe imza attınız. OHAL düzenini adaletsizliğini devam ettirdiniz. Bu hukuksuzluğunuzdan bir an önce geri dönünüz. Halkın idaresine saygı gösterin. Bu belediyeleri yeniden halkın seçtiği temsilcilere teslim ediniz. Bunu yapabilirsiniz. Anayasa’nın hükümleri çok açıktır bunun gereğini yerine getirin. Ayrıca Sayıştay’a, tüm denetçi kurumlara sesleniyorum. Bir an önce geride bıraktığımız, kayyum dönemi dediğimiz döneme dair inceleme başlatın. Tüm bakanlık görevlileri, denetçiler, Maliye Bakanlığı müfettişleri bir an önce görev başına, halkın hakkı gasp edilmiş belediyeler borçlandırılmış, talan edilmiştir. Tüm bu suçun açığa çıkması için açık denetim davetinde bulunuyorum. Bizim saklayacak hiçbir şeyimiz yok. Bizim geçmiş belediye eşbaşkanlarımız bugün tutsak. Bir kuruş suçlarını bulamazsınız. Bir kuruşluk gasplarını bulamazsınız. Ama 29 aylık kayyum dönemi başlı başına bir suç dönemidir. Bir kez daha yetkililere açık denetim davetinde bulunuyorum. Gelin geçmişi denetleyin. Bizi her gün denetleyin. Bunu sembol olsun diye diyorum Amed’de bin 600 fıstıklı kadayıf yemişler. Mardin’de neredeyse 2 milyonluk kuruyemiş yemişler. Burada da yine her şey ortada milyarlarca lira yemişler. Haram zıkkım olsun. Yedikleri bu halkın hakkıdır. Öyle bir iştahları var ki doymuyorlar. Doymadıkları içinde hala halkın hakkını gasp etme peşindeler. Buna izin vermeyeceğiz. Belediyelerimizde yerel yönetim demokrasi anlayışımızı hayata geçireceğiz. Söz verdiğimiz gibi birlikte yöneteceğiz. Demokrasi ittifakımıza çağrımız barışa sahip çıkma çağrımızdır. O yüzdende gemlin yan yana durup, omuz omuza verip bu talana dur diyelim.

 

 

Halkı selamladıktan sonra Van’da olmaktan Van halkıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da “Bu belediye binasını, bu mekanı bir kez daha almanın, bir kez daha kazanmanın büyük bir onurunu, büyük bir şerefini yaşıyoruz. Bu anlamda hepinizeteşekkür ediyoruz. Sizler bir kez daha iradenize sahip çıktınız. Sizler bir kez daha Bekir Kaya’ya ve onun şahsında gasp edilen iradeye sahip çıktınız. Çünkü bu binanın içerisinde sevgili Bekir Kaya’nın ve onunla birlikte seçilen iradesi ve onların şahsında Van halkının iradesi gasp edilmiştir. Bu gaspı, bu talanı ve bu zulmü bir kez daha yenmenin, bir kez daha kazanmanın büyük bir onurunu ne kadar da yaşasanız azdır. Çünkü bu belediyeyi bize kaybettirmek için, kazandırmamak için her türlü oyunu oynadılar. Her türlü müdahaleyi yaptılar, her türlü engeli önümüze çıkardılar. Ancak Van halkı hiçbir engel tanımadı. Van halkı bir kez daha birliğini ve beraberliğini ortaya koyarak sevgili Bekir Kaya’ya bir kez daha sahip çıktı. Sevgili halkımız kayyumların yaptıklarını burada elbette ki tek tek anlatmayacağız. Yeni seçilen belediye eşbaşkanlarımız sevgili Bedia Özgökçe Ertan ile sevgili Mustafa Avcı arkadaşımız şahsında seçilmiş arkadaşlarımız sizlere bu talanı, bu hırsızlığı her gün her yerde, bulundukları her platformda anlatacaklar, onların hırsızlıklarını ifşa edecekler, deşifre edecekler onları. Çünkü onlar biraz önce saydığımız Sevgili Bedia Başkanımızın ifade ettiği, bütün bu anlattıklarını sadece yemekle kalmadılar. Onlar aynı zamanda sizlerin emeğini de çaldılar, sizlerin yarınlarını çaldılar, sizlerin geleceğini çaldılar. İşte geleceğiniz için, yarınlar için, emeğiniz için Van halkı bu süreçten sonra seçilen tüm arkadaşlarımızın yanında olmalı, onlarla birlikte bu süreci yönetmelidir. Evet imkanlarımızın kısıtlı olduğunu biliyoruz. İmkanlarımızın az olduğunu biliyoruz ama biz bütün bu imkansızlıklara rağmen halkımızın gücüne inanıyoruz. Sizlerin varlığına inanıyoruz, sizlerin bize vereceği desteğe inanıyoruz” dedi.

 

 

 Buldan, “Arkadaşlarımıza mazbata verilmemesi asla kabul edinilebilinir bir şey değildir. Van halkının ve Van’ın ilçelerinde seçilen arkadaşlarımızın, özellikle seçilen belediye başkanlarımızın, meşru belediye başkanları olarak görülmesi ve tanınması birinci görevimiz olmalıdır. Onların yerine atananlar, onların yerine gelenler elbette ki halkımız tarafından hiçbir meşru bir belediye başkanı olarak görülmeyecektir. Van halkının seçtikleri, Edremit halkının, Tuşba halkının, Çaldıran halkının seçtikleri belediye eşbaşkanları onların meşru belediye başkanları olacaktır. Zorla, gaspla ve hırsızlıkla mazbataları başkalarına vermek AKP’nin yıllardır aslında Türkiye’de yapmış olduğu, uygulamış olduğu siyasetin yeni bir parçasıdır, yeni bir yöntemidir. Ancak bu yöntem halkımız tarafından asla kabul görmeyecektir” diye konuştu.

 

HDP’nin ülkede yeni bir şeyin altına imza attığını söyleyen Buldan, “Biz seçim kampanyamızda dedik ki kayyumları geri göndereceğiz ve ülkenin batısında da AKP-MHP’ye kaybettireceğiz oralarda da demokratik güç birliklerininkazanmasına olanak sağlayacağız. Bunu gerçekleştirdik, bunu başardık. İşte bunun için onların kimyasını bozduğumuz için bizlere saldırmanın, bizleri yok saymanın, bizleri inkar etmenin hala var olduğunu görebiliyoruz. Biz onlara kaybettirdiğimiz için bize saldırıyorlar. Ancak seçim sonuçları, sandıktan çıkan sonuçlar herkese ders vermiştir. Özellikle AKP hükümetine büyük bir ders vermiştir. Kürtleri inkar eden, Türkiye halklarını inkar eden, toplumsal muhalefeti dinlemeyen, toplumsal muhalefeti göz önünde bulundurmayan bir yönetime büyük bir ders verilmiştir” ifadesinde bulundu.

 

 Buldan, şöyle devam etti: “Seçim sonuçlarından alınan ders sizlere şunu öğretmelidir. AKP hükümetine şunu öğretmelidir: Ayrım yapmadan hiçbir şekilde bu ülkede yaşayan herkesi bir görerek, Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Ermeni’siyle, Süryani’siyle, kadınıyla, genciyle herkesi bir olarak görmek zorundasınız. Herkese eşit davranmak zorundasınız. Bu halk size sadıklarda bunu gösterdi. Bunu beyan etti, o yüzden diyoruz ki demokrasi ittifakı önemli bir ittifak olacaktır. Her türlü ittifak karşısında, özellikle AKP’ye kaybettiren kesimlerin demokratik bir çerçevede, demokratik bir cephede, demokratik ittifak içerisinde bir bütün olarak hareket etmesinin zamanı işte şimdidir. Bizde bugün burada bunu ilan ediyoruz. Zulme karşı, zorbalığa karşı, zora karşı, inkara karşı, yok saymaya karşı barışı, adaleti, demokrasiyi, birlik ve beraberliği esas almak zorundayız. Türkiye kazandıracak olan şey budur. Birlik ve beraberlik ancak demokrasi çerçevesinde, barış ve özgürlükler çerçevesinde olmalıdır. Bunun da başında elbette tecridin kaldırılması gerekiyor. Bugün sevgili Leyla Güven’in 172’nci gününde açlık grevine devam ettiği bir süreçte, sadece Leyla Güven’in değil, hem cezaevlerinde hem Avrupa’da dünyanın her yerinde bedenini açlığa yatıran arkadaşlarımızın talebi meşru bir taleptir, haklı bir taleptir, yasal bir taleptir. Bu talebi görmezden gelmek, bu talebi yok saymak hiçbir hukuka, hiçbir yasaya uymaz. O yüzden buradan bir kez daha çağrımızı yapıyoruz. Öcalan’la avukat ve aile görüşmelerinin acilen yapılması gerekiyor. Bu görüşme barışın yolunu açar, bu görüşme demokrasinin yolunu açar. Bu görüşme adaletin, hukukun ve özgürlüklerin yolunu açar. Bu talepler karşısında sessiz kalmayın, halkımızın taleplerini dikkate alın.”

 

 

 

EŞBAŞKANLARA TEBRİK ZİYARETİ

 

Buldan konuşmasını halka teşekkür ederek bitirdi. Ardından Buldan ve Temelli beraberindeki seçilmişler ve HDP ile DBP’li yöneticilerle birlikte belediye binasına geçti. Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Bedia Özgökçe Ertan ve Mustafa Avcı’yı makamlarında kutlayan Eş Genel Başkanlar, bir süre seçilmiş eşbaşTebrik ziyaretinin ardından Eş Genel Başkanlar Buldan ve Temelli, açlık grevini sürdürenleri ziyaret etmek için HDP il binasına geçti