Son yıllarda seri olarak düzenlenen fuarlar nedeniyle ‘fuarlar kenti’ olarak söz edilen Van’da, pandemiden dolayı uzun bir aradan sonra Eylül ayında yapılan Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile, vatandaşlar için fuarın kapıları yeniden açılmış oldu. Akabinde Van’da ve bölgede ilk olan kozmetik fuarı gerçekleştirildi, Ekim ayında da 81 ilden yöresel ürünlerin yer alacağı bir başka fuar düzenlenecek.

FUARLARIN ÖNÜ AÇILDI MI?

Farklı sektörlerde yer alan iş çevrelerinin en çok merak ettiği konu ise, verilen izinle birlikte 1 Eylül tarihinden itibaren yapılmaya başlanan birkaç fuarla yeni fuarların önünün açılıp açılmadığı konusu.

Konuyla ilgili bilgi veren Van Asya Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda TOBB Meclis üyesi Süleyman Güler, fuarlara izin çıktıktan sonra temkinli bir giriş yaptıklarını söyledi.

Birçok yerde fuarların iptal edildiğini ancak Van’da risk alarak fuar gerçekleştirdiklerini ifade eden Güler, şunları söyledi:

“Biz fuarcılar olarak TOBB’a ve Ticaret Bakanlığına sürekli fuarlar açılsın diye baskı yaptık. Bunun üzerine bize ‘yapın’ dediler. Ama bu sefer fuarlar dökülmeye başladı. İnsanlar yapamadı, katılımcı bulamadı, biz de ‘acaba iptal etsek mi?’ diye TOBB’a söyledik, ‘hayır’ dediler ‘madem bizi bu kadar sıkıştırdınız o zaman fuarınızı yapın. Sen bir Meclis üyesi olarak bu fuarı yapmazsan biz insanlara bir şey anlatamayız. Şimdi iptaller geliyor, zarar olsa da bu fuarı yapacaksınız’ dediler. Biz de fuarımızı açtık.”

“ZARARI GÖZE ALDIK, SEKTÖRÜN ÖNÜ AÇILDI”

Meydana gelecek maddi zararı göze alarak fuar açtıklarını ve sektörün önünü açtıklarını ifade eden Güler, şöyle devam etti:

“Şimdi bu fuarın sektöre şöyle bir avantajı oldu; Türkiye’de şuana kadar yapılmış tek kapalı alan Tarım Fuarı, kimse yapamaz ve kimse zararı göze alamıyor. Bizim bu fuarımızla sektörün önü açılmış oldu, mesela dün İstanbul’da Ayakkabı Fuarı başladı. Türkiye’nin ayakkabı sektörüne yön veren bir fuar. Bu fuar dün açıldı. Ondan önce Bursa’da güzellik fuarı açıldı. Mersin’de tekstil fuarı açıldı, yani bizden sonra Türkiye genelinde fuarlar yapılmaya başlandı. Ama bölgede henüz fuar yapılmadı, mesela Diyarbakır, Erzurum, Batman gibi büyük illerde yapılmadı. Biz yapınca zarar edeceğimizi biliyorduk, ama dedik ki bu fuarı yapmalıyız. Bir nedenimiz buydu; bir diğer nedenimiz de diyoruz ki Van’da fuarları unutmamamız gerekiyor. En sıkıntılı dönemlerde fuar yaptıysak şimdi de yapabiliriz diye öyle motive olduk. Şimdi Türkiye’de fuarlar kendi seyrine girmeye başladı. Uluslararası fuarlar hariç diğer fuarlar yapılmaya başlandı. Fuar sektörü en azından adapte olmaya başladı. Yılbaşından sonra da zaten yoğun bir şekilde fuarlar başlar.”

“TEK BİR VİRÜS VAKASI YOK” 

Yapılan fuarların en güzel tarafının herhangi bir virüs vakasının yaşanmamış olması olduğunu söyleyen Güler, “Şimdiye kadar bizimle birlikte Türkiye’de yaklaşık 16-17 fuar yapıldı, güzelliği şu; hiçbir fuar nedeniyle bir tane virüs olayı ortaya çıkmadı. Biz burada aldığımız bilgileri, kayıtları Sağlık Bakanlığına gönderdik, Fuarcılar Derneği’ne bilgi gönderilmiş ve şimdiye kadar hiçbir fuarda virüs olayına rastlanmadığı, fuarların başarılı bir şekilde tamamlandığı belirtilmiş. Bu çok önemli bir detay, bundan sonraki fuarlar için de bir güven unsuru…”

“KAPALI ALAN FUARLARI DAHA DOĞRU”

Açık alandan ziyade pandemi nedeniyle kapalı alan fuarlarının tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Güler, şu örnekleri verdi:

“Bize daha önce hep açık alanda fuar yapın ama kapalı alanda yapmayın diyorlardı, ama ben bunun yanlış olduğunu, kapalı alan fuarlarının daha güvenli olacağını söyledim. Çünkü açık alanda insanlar rahat hareket ediyor, ama içerde herkes kurallara daha çok dikkat ediyor. İnsanlar maskesini çıkarmıyor, mesafesini koruyor ama dışarıda iken sigarasını yakıyor, sohbet ediyor, dolayısıyla önlemlerle ilgili ciddiyet dağılıyor. Ama içerde o ciddiyet kişi dışarı çıkana kadar sürüyor. Artık şimdi herkes kapalı alanı tercih ediyor, yani şuana kadar fuarlar nedeniyle herhangi bir vaka yok, bu çok önemli.”

Güler, kitap fuarlarının ise, elden ele dolaşacak olan kitaplara fazla temas dolayısıyla tercih edilmediğini ve şu anda böyle bir çalışma olmadığını sözlerine ekledi. 

Prestij Haber: Adil HARMANCI