Gazeteci Ziya Türk Kapıköy Sınır Kapısı'nda İranlılara çıkarılan zorlukları yazdı

Gazeteci Ziya Türk Kapıköy Sınır Kapısı'nda İranlılara çıkarılan zorlukları yazdı
Gazeteci Yazar Ziya Türk Van'a gelmek isteyen İranlıların Van'a gelişinin nasıl engellendiğinin belgeleriyle köşesine taşıdı. Van Valisi İbrahim Taşyapan’a Açık Mektup başlıklı yazıda Ziya Türk Van Valisi'nin olaya el koymasını istedi.
İRANLININ VAN’A GELMESİ NASIL ENGELLENİYOR!
 
Konu: Kapıköy Sınır Kapısı üzeriden Van’a gelmek isteyen İranlıların, sınırın Türkiye tarafından çıkarılan sorun ve zorluklar nedeniyle Van’a gelememesi.
 
Bu konu özellikle otelciler ve seyahat acenteleri tarafından Van Ticaret ve Sanayi Odası nezdinde gündeme getirilmiş ve Van TSO bir heyet ile Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki işleyiş hakkında yerinde inceleme yapmak üzere gitmişti. Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki sorumsuz görevliler işleyiş hakkında bilgi vermek yerine, “Bu iş sizin göreviniz değil, sizin işiniz değil, yetkiniz yok” gibi haddini aşan ifadeler ile inceleme yapılmasına engel olmuş ve konu daha sonra basına da yansımıştı.
 
Belgeleri elimde mevcut olan İranlı Turist Farrokh Abbasi ve ikisi çocuk 4 kişilik ailesinin yaşadığı olayın hikâyesi şöyle;
 
03 Kasım 2016 tarihinde daha önce sözleştikleri arkadaşları ile Van’a gelmek üzere İran saati ile 09.30’da Türkiye Saati ile 08.00’de İran’ın Razi Sınır Kapısı’na geliyorlar. İran tarafında pasaport geçiş işlemleri yapılıyor. Türkiye Kapıköy Sınır Kapısı tarafında ise “sistem yok” gerekçesi ile yaklaşık 2 saat  bekletiliyorlar. Bu arada “sistem yok” denilerek İran gümrüğünde araç sigortasının yapılması da isteniyor.
 
Aracını sigortalatan İranlı’ya 2 saat beklemenin sonunda Türkiye gümrüğündeki görevli “Türkiye’ye giriş yapabilmeniz için pasaportunuzun bitiş süresine 5 ay ve üzeri gün olması gerekiyor. Dolayısıyla sizin pasaportunuzun süresinin dolmasına kalan gün süresi 5 aydan 5 gün eksik. Bu nedenle sizin geçiş işleminizi yapamayız” diyor.
 
Van’a gelmek isteyen İranlı Turist’in “sadece Van’a gidip 2 gün kalacağız, biraz gezip alışveriş yapıp döneceğiz” demesi gümrük görevlisinin tavrında bir değişikliğe neden olmuyor. Bunun üzerine İranlı Turist’in birlikte geldiği İranlı arkadaşı Rehman Feyzi “daha önce ben bu kapıdan pasaportumun bitmesine 5 gün kala geçtim, arkadaşımın ise 5 aydan 5 gün eksik, zorluk çıkarmayın, Van’a gidip 2 gün sonra döneceğiz” diyor, gümrük memuru bir kez olmaz demiş ya, tamam geçin demiyor.
 
Çaresiz kalan İranlı iki aileden bir tanesi gümrükten geçiyor ve Van’a doğru yola çıkıyor. Geçemeyen İranlı Farrokh Abbasi geri dönmek istiyor ancak çocukları ağlıyor, yalvarıyor “gidelim” diye.   
 
Çocukların ağlamasına dayanamayan Farrokh Abbasi Kapıköy’den yola çıkıyor İran tarafından tam 4 saat yol giderek Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı’na geliyor. Gürbulak Sınır Kapısı’nda hiçbir zorluk çıkarılmadan evrakları 15 dakika içerisinde onaylanıyor ve Türkiye’ye giriş yapıyor. Tendürek dağlarındaki kar yağışı ile çileye dönen yaklaşık 3 saatlik zorlu yolculuk sonunda Van’a geliyor.
 
4 KİŞİLİK İRANLI AİLE VAN’DA NE YAPTI?
 
Kapıköy Sınır Kapısı’ndan geçse 1 saatlik rahat bir yolculuktan sonra gelecekleri Van’a, tam 7 saatlik zorlu yolculuktan sonra akşam saatlerinde gelen İranlı Farrokh Abbasi ve 4 kişilik ailesi, yorgun, bitkin ve geldiklerine bin pişman.
 
Sahi siz olsanız Van’a gelir misiniz? Önüne bunca engel çıkarılan İranlı neden gelsin?
 
Van’a ulaştıktan sonra arkadaşları ile buluşan Farrokh Abbasi ailesi, öncelikle bir otele yerleşiyor. Akşam yemeğinin ardından dinlenmek üzere konakladıkları otele dönüyorlar.
 
Bu süreçte gümrük memurlarının yaşattıkları için onlar adına özür dileyip gönüllerini almaya çalıştığımız İranlı aile, Cuma günü kişisel bakım ürünleri ve kıyafet ihtiyaçlarını gidermek için mağazalardan alış veriş yapıyorlar.
 
Türkiye’ye girişi engellenmesine rağmen bin bir zorlukla gümrükten geçip gelen İranlı aile, konaklama, yeme içme,  alışveriş ve eğlenceleri için Van’a yaklaşık 2000 dolar civarı para bıraktılar.
 
Acaba bu şekilde gelmek isteyip de çıkarılan zorluk ve engellemeler nedeniyle kaç İranlı Turist gelmekten vazgeçiyor dersiniz? Artık orasını siz düşünün!
 
Van Esnafı dört gözle İranlı turist beklerken, Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki gümrük memurları da dört elle İranlının Van’a gelişini engelliyor. 
 
Bu ihanete dur demenin vakti daha gelmedi mi?
 
İRAN’DA YAPILAN FUAR VE TANITIMLAR BOŞUNA MI?
 
Van’da İhtisas Gümrüğü kurulurken Gümrük Bölge Müdürlüğü de Van’da olacak ve Van’ın gümrük ile ilgili sorunları artık çözüme kavuşacak diye boşuna sevinmişiz.
 
Van Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği gibi birçok kamu kurumu ve meslek odasının yanı sıra turizm işletmeleri de İran pazarından pay alabilmek için kıt imkânlara rağmen fedakârlıklar yaparak büyük çaba harcıyor. Her fırsatta İran’da çeşitli tanıtım etkinlikleri düzenleniyor, fuarlara katılıp tanıtımlar yapılıyor.
 
Bir yanda bunca emek, bunca zahmet ve gelecek İranlı turiste bağlanan ümit.  Diğer yanda ise kendinden, ülkemizden, dünyadan ve en önemlisi de Van’a gelecek olan İranlı turistin Van esnafı ve ticareti için taşıdığı önemden haberi olmayan gümrük memurları.
 
Van’ın İran’la yapılan sınır ticareti ve turizm gelirleri, niyetinin kötülüğü İranlı’nın Türkiye’ye girişini ve Van’a gelişini engellemesinden belli olan 3-5 tane memurun insafına mı bırakılıyor?
 
Yoksa Van’ın 2023 ihracat hedefini belirlerken, Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki gümrük memurlarının da mı onayı alınmalıydı?
 
KAPIKÖY SINIR KAPISINDA SİSTEM Mİ, İNSAN MI YOK?
 
Kapıköy sınır kapısında İranlı turistlerin en çok şikâyet ettikleri konuların başında;
 
*  Geçişlerde sistem yok bahanesi ile kışın soğukta, yazın sıcakta saatlerce bekletilmeleri.
*  Pasaport bitiş süreleri bahanesi ile Türkiye’ye geçişte keyfi çıkarılan sorunlar ve engeller.
*  Araç sigortalarında çıkarılan sorunlar ve astronomik maliyetler.
*  Kötü söz ve muameleye maruz kalmak.
*  Kapı Köy ile Van arasındaki ulaşımı sağlayan kooperatifler ile yaşadıkları sorunlar.
 
Yukarıda belirttiğim kötü muameleye tabi tutularak Van’a gelmek yerine bıkıp geri dönsün diye bekletilen İranlı, ya Türkiye’ye gelmekten vazgeçiyor, ya da Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı üzerinden giriş yaparak Erzurum ve Trabzon esnafının yüzünü güldürüyor.
 
İnsanın aklına “Kapıköy Sınır Kapısı’nda sistem mi yok, insan mı yok?”“Kapıköy Sınır Kapısı mı, İhanet Kapısı mı?” soruları geliyor. Bu uygulamalardan “Kapıköy Sınır Kapısı gümrüğünde görevli memurlar içinde Türkiye’nin, Van’ın, Vanlının ve Van esnafının düşmanı olanlar olabilir”sonucu ortaya çıkıyor.
 
Yoksa Van’a gelmek isteyen İranlı’ya bu zulüm niye?
 
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
 
Ağrı Gürbulak ve Van Kapıköy Sınır Kapılarında aynı kişiler için farklı uygulama olunca aklımda oluşan sorulara cevap bulamadım. Ben de cevaplamaları için yetkililere soruyorum;  
 
*  Van Kapıköy Sınır Kapısı ve Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı ikisi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlı değil mi?
*  Her iki sınır kapısı Türkiye Cumhuriyeti Devleti mevzuatına göre çalışmıyor mu?
*  Van Kapıköy Sınır Kapısı için ayrı, Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı için ayrı mevzuat mı var?
*  Sınır kapılarında görevli memurlar yeterli hizmet içi mevzuat ve halkla ilişkiler eğitiminden geçiriliyor mu?
*  Sınır kapılarında görevli memurlar terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda bir tavır sergilememeleri için,  işe alınırken güvenlik soruşturmasından geçiriliyor mu?
*  İranlı turiste çıkardıkları zorluklardan, niyetleri Van’a ve Van Esnafına düşmanlık olduğu belli olan, Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki personel hakkında işlem yapmayı, görev yerlerini değiştirmeyi, yerine İranlıya kolaylık gösteren ve Van’a daha çok İranlı turistin gelmesini destekleyecek çözüm üretme kapasitesine sahip iyi niyetli personel görevlendirmeyi düşünüyor musunuz?
*  Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki işleyişin Van TSO, Van ESOB gibi meslek odalarının da içinde bulunduğu bir komisyon tarafından, habersiz yapılacak denetimlerle ve hazırlanacak izleme raporları ile takip edilmesini düşünüyor musunuz?
 
Yukarıda özet olarak anlatmaya çalıştığım, Van’ın ekonomisini ve istihdamını doğrudan etkileyen bu sorunun bir an önce çözülmesi herkesin yararına olacaktır.
 
Bu konunun yakın takipçisi olacağımı şimdiden belirtmek istiyorum.  Şayet olumlu gelişmeler olursa müjde niteliğinde, olmazsa da ilgisiz davrananları dile getirmek benim için yine mesleki bir sorumluluk olacaktır.
 
Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler…