Feridun Irak, Kanal M’de Van’ın kalkınma sorunu anlattı

Feridun Irak, Kanal M’de Van’ın kalkınma sorunu anlattı
Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası Eski Başkanı Feridun Irak Kanal M’de Emre Karaduman’ın hazırlayıp sunduğu ‘Kalkınma Gündemi’ adlı programa konuk oldu. Feridun Irak’a gündeme ilişkin ve Van’ın sorunları içerisinde yer alan demiryolu, Kent Park Projesi, koronavirüsün Van ekonomisine

Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası Eski Başkanı Feridun Irak Kanal M’de Emre Karaduman’ın hazırlayıp sunduğu ‘Kalkınma Gündemi’ adlı programa konuk oldu. Feridun Irak’a gündeme ilişkin ve Van’ın sorunları içerisinde yer alan demiryolu, Kent Park Projesi, koronavirüsün Van ekonomisine olan etkileri ve Van’ın teşviklere olan ihtiyacı gibi birçok soruyu cevapladı. Kentin içinde bulunduğu durum, geçmişten bu yana yaşadığı kayıplar, yöneticilik eksikleri gibi konuları değerlendiren Irak, son dönemlerin başarısız yatırımlar ve bir türlü açılmayan Kapıköy gibi konularda da değerlendirmeler yapmayı ihmal etmedi.

VAN SON SIRALARDA YER ALIYOR

Karaduman’ın yönelttiği soruları cevaplayan Van TSO ve Van TB eski başkanı Feridun Irak, ilk olarak kentin gelişmişlik düzeyini değerlendirdi. Van’ın eğitim, sağlık ve diğer sosyoekonomik konularda Türkiye sıralamasında sonlarda yer aldığını söyleyen Irak, “Sosyoekonomik göstergelere baktığımız zaman üzülerek ifade etmek gerekiyor. Maalesef bütün göstergeler içinde 81 il içinde en gerilerde yer alıyor. Eğitim, sağlık, insani gelişmişlik, gayri safi milli hasılat dâhil hepsinde çok çok gerilerde yer alıyor. Peki, Van bunu hak ediyor mu? Kesinlikle hayır. Çünkü Van ciddi bir potansiyeli olan bir ildir. Bunu her fırsatta herkes dile getiriyor. Bu potansiyele rağmen Van niye kendisine göre potansiyeli daha düşük olan illerden neden daha geride bu sorunun cevabını bulmamız lazım.” Dedi

VAN’IN MUTLAK SURETTE TEŞVİKLERE İHTİYAÇ VARDIR

Van’ın daha çok gelişip ve ekonomisine can katmanın teşviklere bağlı olduğunu belirten Irak şöyle devam etti, “Van’ın mutlak surette teşviklere ihtiyaç vardır. Ama bu teşvikler şu anda uygulamada olan veya 20 yıl geriye kadar gittiğimizde o zamandan bu zamana yapılan teşviklerle mümkün değil. Girişimciyi sahaya indirmek, beyin ve sermaye göçünün önleyecek teşviklere ihtiyaç var. Bu teşviklerin olmaması eksiklik, bu memlekette insanların tüketimi ve emeği ile zenginleşen hemşehrilerimizin bir kısmının kenti terk etmesi ve başka illerde yatırım yapması devam ediyor.” İfadelerini kullandı

VAN 80’Lİ YILLARDA ORTADOĞU VE BALKANLARIN EN BÜYÜK FABRİKASINI KURDU

Van’ın sosyoekonomik olarak 1985 yılının da gerisinde olduğunu belirten Irak, “Van’a 1985’li yıllarda baktığımızda organize sanayi bölgesi 1998 yılında kuruldu. 130 civarında fabrika vardır ki alınmasınlar ama fabrika denecek kadar büyük değil. İmalathane ya da atölye büyüklüğünde ve çalışan sayısı Gaziantep’te orta ölçekli bir fabrikada çalışan sayısı kadar personel vardır. 80 li yıllarda 250 Vanlının bir araya gelerek VANET vardı ki marka bir fabrikadır. Kurulduğu yıllarda Türkiye’nin yanı sıra Balkanların ve Ortadoğu’nun en büyük tesisidir. Faaliyet gösterdiği yıllarda tüm Türkiye’deki tüm zincir mağazalarına ürün satan bir fabrikadır. Yine aynı yıllarda 250 Vanlının bir araya gelerek kurduğu VANYÜN fabrikası vardır. Bir taraftan kirli yün girerken diğer taraftan ise battaniye olarak çıkardı. Van 1980’li yıllarda 200 bin kayıtlı turist sayısı ve turistlerin tamamının Avrupalı olduğu kayıt altına geçmiştir. Van’da 4 yıldızlı oteller varken Gaziantep’te 2 yıldızlı oteller bile yoktu.” Dedi.

VATANDAŞ ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPMIYOR

Korona virüsün insanlarda bıraktığı etkiyi ve yaşanılan zorlu süreçlerin, insanlara medya ve billboardlardan gösterilmesinin faydalı olacağını söyleyen Irak şöyle devam etti, “Korona virüs dünyanın başına bir bela ve Türkiye’de payına düşeni almaya devam ediyor. Bir şeyleri gizlemenin faydası yoktur. Zaten günümüz dünyasında verileri gizleyemezsiniz, Korona virüs verilerinin çok sağlıklı olmadığı ortaya çıktı. Van’da baktığımız zaman sağlık çalışanları ve hastaneler ellerinden gelen tüm gayreti gösteriyorlar. Peki, vatandaş üstüne düşeni yapıyor mu? Maalesef yapmıyor, yani maskesini doğru düzgün takmıyor, maske takılması gerektiği yerlerde tam tersini yapıyor ve maskesini takmıyor. Korona virüsün insanlar üzerindeki etkileri ve yaşadığı o zorlu süreçleri Sosyal medyadan, televizyonlardan ve billboardlarda insanlara göstermesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.”

TÜRKİYE EKONOMİSİ HEPTEN ZARAR GÖRDÜ

Türkiye’nin ekonomisin salgından öncede iyi olmadığını ve salgınla beraber daha kötü bir hal aldığını ifade den Irak şu ifadeleri kullandı, “Korona virüsün ekonomiye olan etkileri ise çok çok ağır sonuçlar bıraktı. Dünyada yaşanan bu salgınla birlikte ekonomide çalkalanma oldu. Türkiye olarak etkisini çok fazla görüyoruz çünkü daha öncesinde Türkiye’nin ekonomisi çok iyi bir durumda değildi. Korona salgını da üstüne gelince hepten sıkıntıya girdi. Ekonominde, demokrasinindi orta direği olan küçük işletmeler, çiftçiler, esnaf ve sanatkârlar bunlar ekonominin ve demokrasinin de olmazsa olamazlarındandır. İstihdamın yüzde 90’nını bunlar oluşturmakta ama şimdi bunlar işyerlerini kapattılar ve kapattıkları zaman yanlarında çalışanlar da işsiz kalıyor. Sokak ekonomisinden geçinenler vardı bunlarda işsiz kaldılar. Esnafa verilen teşvik ya da kredilerin de ödeme zamanın geldiğini ve çoğu esnafın ise bunu ödeyemeyeceğini söyleyebilirim.”

“KAPIKÖY AÇILMALIDIR”

Turistlerin diğer ülkelerden Türkiye’ye girdiğini ve İranlı turistlerinde ülkeye girişinde de bir sıkıntı yoksa kapının açılmasını söyleyen Irak, “Salgının Türkiye’de görülmesinden sonra ben de sağlıkçıların vereceği öneri doğrultusunda karar alınmalıydı diye önerilerde bulunmuştum. Bugün içinde aynı düşüncedeyim çünkü bu sağlık meselesidir. Oturup konuşulmalı ve İranlı turistlerin girişinde bir sıkıntı yoksa Kapıköy kapısı açılmalıdır. Irakta vakaların fazla olmasına rağmen oradaki insanlar Türkiye’ye gelebiliyorken İran’da vakaların daha az olmasına rağmen neden kapı açılmıyor? İranlı turistlerin Avrupalı Turistler kadar Van’ın ekonomisine katkı sağlamadığı ve Van’a gelen İranlı turistlerin üst düzey gelir elde eden insanların olmadığını söyleyebilirim. Sınır ticaretini iyi yapıldığı dönemlerde yani 1980 ve 1994 yılları arasında Van’ın ekonomisine fevkalade katkısı olmuştur. Sınır ticareti o yıllarda on binlerce ailenin geçin kaynağı olmuştur. O dönemlerde turist değil daha çok ticaret ön plandaydı. 1995 yılından itibaren ürün, miktar ve mevsim sınırlaması getirilince sınır ticareti yapılamaz hale geldi. Dolayısıyla turistlerin gelmesi bu açıyı kapatmaya yarıyordu bu da pandemiden dolayı olumsuz etkilendi. Sınır ticaretinin faydasını görmek için yapılması gereken 1987 ve 1994 yılları arasında olduğu gibi ithali ve ihracı serbest olan ürünler sınır ticaretine konu edilebilir denilmesi yeterlidir.” İfadelerine yer verdi

DEMİRYOLU VAN’A 5 KURUŞ KAZANDIRMADI

Van’da bulunan demiryolunun kesintili olması nedeniyle kente bir değer katmadığını belirten Irak, “50 yıldan bugüne kadar kesikli olan demiryolu, Tatvan’a kadar gelip oradan da feribotla Van’a gelmesi ve Van’dan da İran’a işletilen bu demiryolunun kesintili olması nedeniyle Van’a 5 kuruşluk bir katkısı olmamıştır. Arada feribotun olması maliyetinin yüksek olması ve kimsenin o maliyetleri üstlenmek istememesi, zaman kaybının olması da cabası, kesintili olduğu müddetçe bizim hızlı trene sahip olma şansımız da yoktur. Uzun zamandan beridir bu sıkıntıyı sürekli dile getirerek feribotlara yeni yeni yatırımlar yapmayın ve yapılacak liman için güzelim parkı da elimizden aldılar 470 milyon TL’nin harcanacağı o günkü parayla 600-700 milyon TL’nin ve artı feribotlara yapılan yatırımlar ile demiryolunun kesintisiz hale getirilebileceği bir para değerindeydi.” Dedi

PARK AVM EKONOMİYE KAZANDIRILMALI

Park AVM’nin kent ekonomisine kazandırılması için kiraya verilmesi gerektiğini ifade eden Irak, “Şu an park AVM’nin bulunduğu alan İl özel idaresi binası bulunmaktaydı ve üst katlarda il özel idaresi hizmet vermekteydi. Alt dükkanlarda ise banka şubesi, pastane ve konfeksiyon dükkanları vardı o zamanki dönemin muktediri olan vali, burayı kaldıralım ve buraya bir AVM yapalım diyerekten AVM yapılır. Sonra nasıl yapalım derken arsa karşılığı yarısı vatandaşa ve diğer yarısı ise il özel idaresinin daha sonrasında ise Van büyükşehir belediyesine dönüşünce büyükşehire devredildi. Arsa payının vatandaşlarının olduğu kısımlarının çoğunun satılması ve belediyenin payı ise işletilemedi. Çok ortaklı bir yapının olması sonucu İstanbul’dan bir AVM işletmecisi getirildi. Ama Belediye ise burayı satma kararı aldı. Belediye burayı ekonomiye kazandırmak istiyorsa burayı kiraya vererek yapabilir.” Dedi

KENT PARK PROJESİ YANLIŞ BİR PROJEDİR

Kent park projesinin yanlış bir proje olduğunu ve bundan dolayı insanların mağdur olduğunu ifade eden Irak şöyle devam etti, “Bir önceki yönetim Kent park projesi ile Park AVM içerisinde dükkân verilmiş ve bundan dolayı mağdur olmuş vatandaşlar var. Kent park projesi külliyen yanlış bir proje, çünkü 50 dönüm bir arazi oluşturmanız gerekiyor ama oluşturamıyorsunuz ikincisi ise orada mağdurlar oluşturuluyor, Van’ın en önemli ihtiyacı olan katlı otoparkı AVM’ye dönüştürdüler. Katlı otoparkı AVM ye dönüştürmek için 15 Milyon TL para harcanmış ve tamamlanamamış bir 10 Milyon TL daha para gerektiği söyleniyor. Kent Parkın olması güzel bir gelişmedir ama yeri orası değil. Kent Parkın yeri öncesinde projelendirilmiş olup Van Valilik binasının artık eskidiği ve başka bir yere taşınacağı ve oraya taşınacağı projelendirilmişti. Dedi 

ŞEHRİVAN HABER: SERCAN CANSIZ-ÖMER AYKAÇ