18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü nedeniyle eğitim program düzenlenirken, farkındalığı oluşturmak amacıyla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ise stant açıldı. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Van Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. Semra Gümüş Gündüz; Avrupa Antibiyotik Farkındalık Gününün, halk sağlığını tehdit eden antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 18 Kasım’da gerçekleştirilen halk sağlığı girişimi olduğunu söyledi. Güncel verilerin, Avrupa Birliği çapında dirençli bakteriler tarafından enfekte edilen hasta sayısının arttığını ve antibiyotik direncinin halk sağlığı için birincil tehdit haline geldiğini gösterdiğini dile getiren Dr. Semra Gümüş Gündüz, dirençli bakterilerin gelişmesinin durdurulması ve antibiyotiklerin gelecek nesillerde etkinliğinin sürdürülebilmesi için tek çarenin antibiyotiklerin akılcı kullanımı olduğunu kaydetti. Dr. Semra Gümüş Gündüz, “Günümüzde bu güçlü, önemli ilaç grubu olan antibiyotiklerin gereksiz kullanımı önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Akılcı olmayan antibiyotik kullanımı, toplumda ve hastanelerde büyük bir problem haline gelen antibiyotik direncine sebep olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde antibiyotikler en sık tüketilen ilaçlar içinde 3- 5’inci sırada yer alırken, ne yazık ki ülkemizde ilk sırada yer almaktadır.
Antibiyotik direnci, antibiyotiğin belli bir bakteriyi öldürme veya üremesini durdurma özelliğini kaybetmesidir. Bu hem toplum kaynaklı hem de hastane enfeksiyonlarında ciddi seyirli hasta oranlarının artmasına, tedavinin başarısızlığına, hatta ölümle sonuçlanan vakalara yol açmaktadır. Dirençli bakteri, antibiyotik karşısında hayatta kalarak çoğalmaya devam ederken, hastalığın daha uzun sürmesine yol açmaktadır. Bu da tedavinin uzamasına ve maliyetinin artmasına sebep olmaktadır” dedi.

İdeal antibiyotik kullanımı için hekimin doğru tanı sonrası doğru antibiyotiği en uygun yoldan ve etkin dozda, optimum aralıklarla uygun süreyle tedaviyi planlaması gerektiğini kaydeden Dr. Semra Gümüş Gündüz, “Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonlarında (ÜSYE) antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır. Bu hastalıklarda antibiyotik kullanımı, iyileşme sürecini kısaltmaz, virüslerin diğer insanlara yayılmasını engellemez, aksine antibiyotik direncine, vücut hücrelerinin ölmesine, vücut direncinin azalmasına ve antibiyotiğin yan etkilerine maruz kalarak iyileşme sürecinin uzamasına neden olmaktadır. Mevcut klinik araştırmalar yanlış antibiyotik kullanımının en çok ÜSYE’da gerçekleştiğini göstermektedir” diye konuştu.

Ateşi düşürmek amacıyla antibiyotik kullanımının da sıkça yapılan yanlışlardan biri olduğunu söyleyen Dr. Semra Gümüş Gündüz, “Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi, hekimin belirttiği süreden önce sonlandırmamalıdır. Sonuç olarak, yeni bir antibiyotiğin geliştirilmesi ve kullanıma sunulmasının yaklaşık 10-15 yıl süren bir süre, milyon dolarlarla ifade edilen bir masraf ve insan emeği gerektirdiği göz önünde tutularak akılcı antibiyotik kullanım ilkeleri benimsenmelidir. Tıp tarihinde, insanlık için büyük bir buluş olarak ifade edilen antibiyotiklerin bilinçli ve uygun kullanımının yaygınlaştırılmasında biz hekimlere düşen görev, kendi eğitimimizi tamamlamanın yanı sıra toplumun da bilgilendirilmesi ve eğitilmesinin önemle sağlanmasıdır.

Konuya hassasiyeti artırmak için her yıl 18 Kasım’da gerçekleştirilen Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günündeki tüm çalışmaların olumlu olmasını temenni ederim” şeklinde konuştu.