İnce’nin seçim manifestosu

İnce’nin seçim manifestosu
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, miting için geldiği Samsun'da seçim manifestosunu açıkladı.

Muharrem İnce'nin "Gelecek Bildirgesi" olarak adlandırdığı manifestosunda hukuktan kamu yönetimine, ekonomiden politikaya, sağlıktan çevreye bir çok vaat bulunuyor. İnce’nin bir otelde düzenlediği basın toplantısında açıkladığı "Gelecek Bildirgesi" şöyle: 


“Ülkeyi içinde bulunduğu duruma düşürenlerin, ülkeyi bu durumdan kurtarmaları beklenemez. 16 yıldır iktidarda değilmişler gibi, yeniden kurtarıcı rollerine soyunarak, halkın aklıyla dalga geçilmesine ve halkın daha fazla aşağılanmasına izin vermeyeceğiz. Memleketin yaralarını sarmak ve milletimizin dertlerine derman olmak hedefiyle, Cumhuriyetimizin örselenen değerlerini yeniden tesis etmeyi amaçlayan onarım politikalarımız, esas olarak, beş ana sütuna dayalı olacaktır. 


Cumhuriyet değerleri ve milletin kayıtsız şartsız egemenliği ilkesi üzerinde yükselecek olan bu sütunlar: 


Hukukun Üstünlüğü ilkesine dayalı, “Hukuk” sütunu, temel hak ve özgürlükler, toplumsal barış, çoğulculuk, katılımcılık ve özgür basın anlayışına dayalı, “Demokrasi” sütunu, üretime ve adil paylaşım anlayışına dayalı, “Ekonomi” sütunu, barış ve güvenlik odaklı politikalara dayalı, “Dış Politika” sütunu, ülkemizi muasır medeniyetin üzerine çıkarma hedefine dayalı “Eğitim” sütunudur. Bu sütunlar üstünde yükselen onarım projemizin çatısını “kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter rejim” oluşturacaktır. Bu politikaları uygularken çağdaş siyasetin ve çağdaş yönetimin vazgeçilmezleri olan katılım, adil ve sürdürülebilir kalkınma, yerellik, hesap verme, açıklık ve kalite ilkelerini sürekli göz önünde bulunduracağız. Temel hedefimiz halkımızın huzur, barış ve refah içinde yaşamasını sağlamaktır." 

“Hukuk devleti için ilk adım OHAL’in kaldırılması olacaktır” 
İnce, uygulamayı hedeflediği politikaları ana başlıklar halinde şöyle sıraladı: 


“Hukuk devleti kavramını Türkiye için ütopya olmaktan çıkaracak, asgari bir standart haline getireceğiz. Hukuk devleti yoksa hiç bir şey yoktur. Hukukun üstünlüğünü egemen kılmak için, yargının bağımsızlığını yeniden tesis edeceğiz. Bütün hukuki düzenlemeleri evrensel hukuk ilkelerine uygun hale getireceğiz. Hukuk devleti için ilk adım OHAL’in kaldırılması olacaktır. Başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere devlet kurumlarının, tarafsız, çağdaş ve demokratik denetim yapma yetkisini kullanabilmesi için gerekli düzenleme ve reformlar derhal yapılacaktır. Yetkin ve tarafsız yargıçların seçilmişleri denetlemesi imkânı sağlanacaktır. Hâkim ve savcıların talimatla hareket etmelerine son verilecektir. Önünü iliklemeyen hâkim ve savcılar görev yapacaktır. Bağımsız, etkin ve gecikmeyen bir yargı düzeni kurulacaktır. Hâkim ve Savcılar Kurulu yeniden yapılandırılacak, Adalet Bakanı ve Müsteşarı HSK’da yer almayacaktır. Yargıdaki siyasallaşma mutlaka önlenecektir. Yargı üyelerinin göreve başlaması siyasi erkin dışında olacaktır. Yargıç güvencesini sağlamak için gerekli bütün adımlar atılacaktır. Hak arama özgürlüğünü güvence altına alan düzenlemeler yapılacaktır. Özel hayatın gizliliği en önemli ilkelerimizden biridir. Telefon dinlemeleri başta olmak üzere devletin, vatandaşın hayatına müdahale edecek hukuksuz uygulamaları engellenecektir.” 

“Yerel yönetimler güçlendirilecek” 


“Yeni ve çağdaş bir Anayasa yapılarak, kuvvetler ayrılığına dayalı güçlü bir parlamenter rejim oluşturulacaktır. Demokrasiyi bütün kurum ve kurullarıyla kesintisiz biçimde işletmek vazgeçilmez hedefimizdir. Temel hak ve özgürlükler, kanun önünde eşitlik, çoğulculuk ve özgür basın anlayışı esastır. Katılımcılık, birlikte yönetim ve çoğulcu demokrasi ilkeleri doğrultusunda yükseltilecek olan demokratik toplum yapımızda yerel yönetimler ve sivil toplum ön plana çıkarılacaktır. 
Yerel yönetimler güçlendirilecektir. Merkezde toplanmış ve verimsizliğe yol açan idari yetkiler bu yönetimlere devredilecektir. Medya siyasetin ve sermayenin güç devşirme aracı olmaktan çıkarılacaktır. Tarafsız ve sorumlu yayımcılık anlayışına uygun düzenlemeler ivedilikle yapılacaktır. 


Demokrasimizi, milli bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden FETÖ, PKK, DEAŞ ve benzeri bütün terör örgütlerine karşı tavizsiz mücadele edilecektir.” 


“Kişi başına düşen milli gelirimizi ilk etapta 15,000 dolar düzeyine çıkartmak” 


“Tüketim, israf, borçlanma sarmalına dayalı ve iflaslar doğuran ekonomik model terk edilecektir. 


Üretime dayalı, gelirin hakça bölüşüldüğü refah ekonomisine geçilecektir. Her ailenin bir evi, her evin bir maaşı olacaktır. Her şeyi ithal edebiliriz anlayışı gidecek, biz yaparız, biz üretiriz anlayışı gelecektir. Girişimcilik teşvik edilecektir. Ekonomiyi düzenleyen temel kurulların özerkliği yeniden tesis edilecektir. Merkez Bankası para politikasını bağımsız bir şekilde uygulayacaktır. Kamu bankaları siyasetin etkisinden çıkarılacaktır. Finansal sistemimizin standartları ve finansal yatırımların güvenliği esastır. Hedefimiz Türkiye ekonomisinin her yıl en az yüzde 7 büyümesidir. Başta dış yatırımcılar olmak üzere her türlü yatırımcı için şart olan öngörülebilir ve güvenilir yatırım ortamı oluşturulacaktır. 


Kaynaklar, israf ve talan ekonomisine değil üretim ekonomisine yönlendirilecektir. Kişi başına düşen milli gelirimizi ilk etapta 15,000 dolar düzeyine çıkartarak orta gelir tuzağından kurtulacağız. Kamu kaynaklarının etkin kullanımıyla bütçe dengesi makul hale gelecek, üretim ekonomisiyle ihracat artacak ve dış ticaret açığı sürdürülebilir düzeylere düşecektir. Kontrolsüz kamu harcamalarıyla bozulmuş olan bütçe dengesinden kaynaklanan enflasyon yüzde 5’e, faiz yüzde 7’ye düşürülecektir. Cari açık hedefimiz yüzde 3’tür. 5 yıl içerisinde en az 5 yerli markayı dünya markası haline dönüştürmeyi hedefleyen AR-GE ve teşvik politikaları uygulanacaktır. Üretime dayalı ve küresel ölçekte rekabet edebilir ekonomik model sayesinde işsizlik oranları 5 yıl içinde yüzde 5’e düşürülecektir. Ekonomik vizyonumuz, tasarım ve katma değeri yüksek üretim odaklı olacaktır. Girişimcilik merkezleri oluşturulacaktır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde neredeyse 10 yıldır devreye girmeye başlayan ‘dördüncü kuşak endüstrinin’, yani Endüstri 4.0’ın gerektirdiği üretim yapısı ve teknolojisi geciktirilmeden ülkemize kazandırılacaktır. Bilişim ve gelecek teknolojileri öncelikli yatırım alanları olacaktır. Yüksek teknoloji bölgeleri kurulacaktır. Bilişim alanında hizmet ihraç eden ülke haline geleceğiz.” 

“Samsun-Mersin Demiryolu ve otoyolu projesi başlatılacak” 


“Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektörünü, 100 milyar dolarlık iş hacmine ulaşması için destekleyeceğiz. Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltacak ve gelişmeyi bütün ülkeye yayacak politikalar uygulanacaktır. Jeopolitik konumumuzu da kullanarak Türkiye’yi F lojistik üs haline getireceğiz. 


Enerji politikalarında akılcı olmayan uygulamalar gözden geçirilecek, ithal kömüre dayalı termik santral yapımına kısıtlama getirilecek, yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilecektir. 


Bütün gelişmiş ekonomilerin yoğun biçimde kullandığı demiryolu taşımacılığı modern yöntemlerle Türkiye genelinde geliştirilecektir. ‘Demiryolu ve Otoyollar Entegre Projesinin’ ilk etabında Samsun-Mersin Demiryolu ve otoyolu projesi başlatılacaktır. Ulaşım altyapısı geliştirilirken önceliklerimiz, ihtiyaç ve kaynak dengesine göre belirlenecektir.” 

“5 milyona yaklaşan göçmen sorunu, insani bir yaklaşımla ve milli çıkarlarımız doğrultusunda acilen çözülecek” 


“Barış ve güvenlik ilkelerinden ayrılmayacak politikalar geliştirilecektir. Uluslararası politikada vazgeçilmez ilkemiz, yeniden ve ‘Her Zaman Yurtta Barış, Her Zaman Dünyada Barış’ olacaktır. 


Herkesle kavga eden bir devlet görüntüsünden hızla çıkılacak ve başta komşularımız olmak üzere, milli çıkarlarımız doğrultusunda bütün dünya ülkeleri ile sağlıklı ilişkiler kurulacaktır. 


Cumhuriyetle birlikte yüzümüzü kesin olarak döndüğümüz, muasır medeniyeti yakalayıp geçme mücadelemizi devam ettireceğiz. Batı ülkeleri ve Avrupa Birliği ile ilişkimizi ulusal çıkarlarımız doğrultusunda normalleştireceğiz. Avrupa Birliği ile sonuna kadar müzakere edeceğiz ve bu sürecin kesintiye uğramasına izin vermeyeceğiz. Avrupa’nın da Türkiye ye ihtiyacı olduğu bilinci içerisinde olacağız. Kıbrıs’ta adil ve iki taraflı hızlı bir çözüme ulaşmak hedefimizdir. İşleyen demokrasisi ve çağdaş yaşam koşullarıyla Türkiye yeniden İslam ülkelerine örnek ülke olacaktır. Bugün devre dışı bırakılan diplomasi, devletimize ve geleneklerimize yakışır şekilde yeniden tesis edilecektir. 


Uluslararası ilişkiler dostluk ilişkisi değil karşılıklı çıkarlar ilişkileridir. Devletin diplomasi geleneğini yok sayarak oluşturulan tahribatın onarımı için gerekli adımlar ivedilikle atılacaktır. Ülkemizin, kontrolden çıkmış bir göç politikası sonucunda ortaya çıkan ve 5 milyona yaklaşan göçmen sorunu, insani bir yaklaşımla ve milli çıkarlarımız doğrultusunda acilen çözülecektir. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerdeki sorunlarına çözüm geliştirmeye yönelik etkin politikalar izlenecektir.” 

“Her 19 Mayıs’ta 500 TL gençlik bursu ve her 29 Ekim’de 500 TL Cumhuriyet bursu verilecek” 


“Eğitim; akıl, bilim ve çağdaş standartlara dayalı ve öğrenci odaklı olarak yapılandırılacak ve siyasetin toplum mühendisliği aracı olarak kullanılmayacaktır. Eğitim kalitesinin mevcut durumu ülkemizin en temel sorunlarından biri haline gelmiştir. Üniversitelerden başlayarak temel eğitime yayılan bu sorunlara kısa ve uzun vadeli olmak üzere iki aşamalı bir çözüm planı uygulanacaktır. Yükseköğrenimde idari reform yapılacak, devlet üniversiteleri özerkleşecektir. Üniversitelerin bilim yapar hale gelmesinin önü açılacaktır. Üniversitelerin bölünmesi engellenecektir. Yükseköğrenim öğrencilerimizin yurt sorunları tamamen çözülecektir. Yükseköğrenim gören öğrencilerimize, her 19 Mayıs’ta 500 TL gençlik bursu ve her 29 Ekim’de 500 TL Cumhuriyet bursu verilecektir. Üniversite öğrencilerine verilen burslar, mezuniyetten sonra iş buluncaya kadar iki yıl süreyle ödenmeye devam edecektir. Her sene 10 bin üniversite mezunu dünyanın değişik ülkelerinin en iyi okullarına yüksek lisans ve doktora yapmak üzere gönderilecektir. Bu gençlerimizin, yurda döndüklerinde, ülkemizin üniversitelerinde, sanayisinde, kültür ve sanat hayatında etkin rol oynamaları sağlanacaktır. 


Ülkemizdeki bilgisayar mühendisi sayısı 100 bine çıkarılacaktır. Türkiye bilişimde teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirilecektir. Bütün çocuklarımıza kaliteli eğitim imkânı sunulacaktır. Okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilecektir. İkili eğitim tümüyle kaldırılacak, tam gün eğitim sistemine geçilecektir. Taşımalı eğitim ve birleştirilmiş sınıf uygulaması sona erdirilecektir. 


Çocuklarımız istemediği okul türüne yönlendirilmeyecektir. Proje okul uygulaması kaldırılacaktır. 


Okullar için zorunlu bağış alınması engellenecektir. Hiç bir sınavdan giriş ücreti alınmayacaktır. 


Engelli çocuklarımız için özel eğitim programları geliştirilecek, devlet bu evlatlarımızın hayat boyu güvencesi olacaktır. Başta ekonomik hakları olmak üzere öğretmenliğin statüsünü güçlendireceğiz. Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilecektir. Öğretmenlere, eğitim-öğretim yılı açılışında verilen ikramiyeden bağımsız olarak, her 24 Kasım’da bir maaş ek ödeme yapılacaktır. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılacak, öğretmenlere çalışma güvencesi sağlanacaktır. Öğretmen alımında mülakat sistemi kaldırılacaktır. Öğretmene akademik kariyer yapma imkânı verilecektir.” 

“çiftçiye mazot 3 TL’ den verilecek” 


“Çiftçinin piyasa koşullarının altında ezilmesine izin verilmeyecektir. Türkiye’yi tarım ve hayvancılıkta ithalatçı olmaktan çıkarıp, kendi kendine yeter ve ihracat yapar hale getireceğiz. Türkiye’yi Avrupa’nın organik tarım ve hayvancılık merkezi yapacağız. Tarıma dayalı sanayi önceliğimizdir. Başta mazot ve gübre olmak üzere tarımda girdi fiyatları makul düzeyde tutulacaktır, çiftçiye mazot 3 TL’ den verilecektir. Tohum Enstitüsü kurulacak ve çiftçimize toprağa en uygun tohumlar tedarik edilecektir. 


Şeker fabrikalarının özelleştirme kararlarını iptal edeceğiz. Meraların köyün ortak malı olarak kalmasını sağlayacağız. Devletin modern tarım ve hayvancılığa yol göstermesi, bilgi ve teknoloji üretmesi amacıyla bölgesel merkezler kurulacaktır. Yıllardır bir türlü bitirilemeyen GAP Projesi tamamlanacaktır.” 

Asgari ücret 2,200 TL olacak 


“Çalışanların örgütlenmesinin ve hak arayışlarının önündeki engelleri kaldıracağız. İşçilerin sendikal hakları ile grev hakkını kullanılamaz hale getiren yasal hükümleri kaldıracağız. Herkese iş ana hedefimizdir. Küresel rekabete uygun yeni istihdam alanları oluşturmayı teşvik edeceğiz. Kayıt dışı çalışma engellenecektir. Asgari ücret 2,200 TL olacaktır. Aile sigortası uygulaması hayata geçirilecektir.” 

“Passolig uygulaması kaldırılacak” 


“Sporun siyasallaşması engellenecektir. Spor yönetiminin özerkliği yeniden tesis edilecektir. 


Başta atletizm olmak üzere bütün spor dalları özendirilecektir. Spor altyapısı güçlendirilip çağın gereklerine uygun hale getirilecektir. Üstün yetenekli gençler için özel yetiştirme projeleri geliştirilecektir. Passolig uygulaması kaldırılacaktır.” 


“Karadeniz’in Doğal Değerlerini Koruma Programı”, 


“Turizm çeşitlendirilerek 12 aya yayılacak, yabancı turist sayısı 60 milyona, turizm gelirlerimiz 60 milyar dolara çıkarılacaktır. Kültür, doğa, sağlık alanlarındaki turizm yatırımları teşvikler yoluyla desteklenecek, turizm bölgelerinin alt yapı yatırımları gerçekleştirilecektir. Türkiye’nin turizm tanıtımı kamu ve özel sektör ortaklığında kurulacak özerk bir kurum tarafından etkin bir şekilde yürütülecektir. Turizm, iki merkeze bağımlı olmaktan kurtarılarak, ülke sathına yayılacaktır. İlk etapta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu odaklı “Van Gölü ve Çevresi” ve Orta Anadolu odaklı “Kapadokya ve Çevresi” Turizm Entegre Projeleri başlatılacaktır. Yalnız Turizmin değil, doğal yaşamın korunması kaygılarının ön plana alındığı, “Karadeniz’in Doğal Değerlerini Koruma Programı”, bütün Karadeniz’i kapsar biçimde uygulanacaktır. Turizmde istihdam politikası sürdürülebilir hale getirilecek, yaz-kış istihdam dengesinin sağlanması için kış aylarında istihdam teşviki uygulanacaktır.” 

İnce sözlerini şöyle tamamladı: “Milletimizin karşısına, çocuklarımızın aydınlık geleceğini geri almayı hedeflemiş bir bilinç ve kararlılıkla çıkıyoruz. Cumhurbaşkanlığını kazanacağız, meclis çoğunluğunu alacağız. Hemen ardından, “onarım politikalarımızı” uygulamaya başlayacağız. Anayasal rejimi canlandıracağız, hukukun üstünlüğü ilkesini hâkim kılacağız, ekonomiyi güçlendireceğiz, parlamenter demokrasiyi tekrar bütün kurumlarıyla hayata geçireceğiz ve toplumda oluşturulan düşmanlıkları ortadan kaldıracağız. Cumhuriyetimizi, çıkardıkları rotasına yeniden oturtacağız. Halkın geleceğe olan güvenini yeniden ve güçlü biçimde tesis edeceğiz. Aydınlığa ve refaha doğru olan yolculuğumuzu yeniden ve büyük bir şevkle başlatacağız. 2023’te, Cumhuriyetimizin hak ettiği yüzüncü yıl sevincini, bütün yurttaşlarımızla birlikte huzur ve barış içerisinde kutlayacağız.”