Van’da Türkiye- İran forumu heyecanı başlıyor

Van’da Türkiye- İran forumu heyecanı başlıyor
İlki 2014 yılında Van'da, ikincisi 2015 yılında İran'ın Başkenti Tahran'da yapılan Türkiye - İran Forumu'nun üçüncüsü 16 - 18 Kasım 2016 tarihlerinde "30/50 Milyar Dolar Ticaret Hacmi için Fırsatlar" ana teması ile TASAM, IPIS (İran Dışişleri Bakanlığı Politik ve Uluslararası Araştırma Merkezi), Van Valiliği ve DAKA (Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı) işbirliğinde Van'da düzenlenecek.
HABER: HACI YILMAZ

Ana teması "30/50 Milyar Dolar Ticaret Hacmi için Fırsatlar" olarak belirlenen 3. Türkiye - İran Forumu 16 - 18 Kasım 2016 tarihlerinde Van'da icra edilecek. Van Valiliği, DAKA ve TASAM  ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Forum'un hazırlıklarında son aşamaya gelindi.

Forma Van Valisi İbrahim Taşyapan, Ağrı Valisi Musa Işın,SERKA Genel Sekreteri,DAKA Genel Sekreteri  Dr. Emin Yaşar  Demirci, Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Iğdır Milletvekili Nurettin Aras,Tunceli Milletvekili Gürsel Erol,Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak, Mardin Milletvekili, Ceyda Bölünmez Çankırı, D-8 Genel Sekreteri Seyed Ali Mohammad Mousavi, eski Turizm Bakanı Bülent Akarcalı'nın katılımları kesinlik kazandı.  Siyaset, iş dünyası ve bürokrasiyi Van'da buluşturacak  Forma çoğunluklu olarak iş adamları ve iş dünyasının temsilcileriyle, Türkiye ve İran'dan uzman, araştırmacı, akademisyen, yerel yönetim temsilcileri, gazeteci, bürokrat ve diplomatların izleyici veya müzakereci olarak katılımı bekleniyor.

VAN'DA İRAN KONSOLOSLUĞU AÇILMALI

Van'ın potansiyeline ve önemine dikkat çekilen Taslak Vizyon Belgesi yayınlandı. Bölgede, Van'ın Türkiye için İran ile birlikte tüm Orta Asya, Güney Asya ve Kafkasya ülkelerine çıkış kapısı; İran için ise Türkiye ile birlikte tüm Avrupa ülkelerine erişim noktası konumunda olduğu, ekonomik ilişkilerin siyasi ilişkilere katkısı bağlamında; Türkiye - İran arasında tercihli ticaret anlaşması imzalanması, serbest ticaret bölgesi kurulması, Van'da bir İran konsolosluğu açılması,  Van ve Bölgesinin gerek İranlı gerekse Türkiyeli iş adamları için cazibe merkezi olmasını sağlayacağı, İran ile üç yüz kilometreye yakın sınırı bulunan bu serhat şehrini ekonomik bakımdan Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden bir hâline getireceği ifade edildi.

STRATEJİK KATKI SAĞLANMASI AMAÇLANIYOR

İran ve Türkiye Dışişleri Bakanlarının 2014 yılı başında Van'da bir araya gelmesinden alınan ilhamla Türkiye - İran Forumu adı altında ilki Van'da, dönüşüm sırası gereği ikincisi 2015 yılında Tahran'da düzenlenen ve iki yıllık kurumsallaşma birikimi ile üçüncüsü tekrar  Van'da düzenlenecek. Forumda özelde şehirlerin/bölgelerin, genelde Türkiye ve İran ekonomilerinin karşılıklı derinlik kazanmasına stratejik katkı sağlanması amaçlanıyor.

ALT KONU BAŞLIKLARI

Türkiye ve İran'dan yoğun katılım beklenen Türkiye - İran Forumu'nun alt konu başlıkları da netleşti. Başlıklar, "Kamu Diplomasisi Eğitim ve Dil", "Kültür ve Turizm", "İnşaat, Müteahhitlik ve Altyapı","Sağlık ve Sağlık Turizmi", "Enerji ve Petrokimya", "Lojistik, Ulaştırma ve Haberleşme", "Bankacılık ve Finans (Stratejik Yatırım Fonu)", "Ekonomi ve Ticaret", "Medya ve İletişim", "Bilim ve Teknoloji" ile "Sürdürülebilir Çevre ve Marka Şehirler ve Çevre", "Savunma ve Uzay Sanayii" nden oluştu.

TASAM KİTAPLAŞTIRILACAK

Üç gün sürecek. Türkçe ve Farsça simultane çeviri hizmetinin de verileceği Forum'da sunulacak tebliğler TASAM Yayınları tarafından kitaplaştırılacak.

TASLAK VİZYONUN ANA FİKİRİ VAN OLDU

İnisiyatif Doğu Anadolu "30/50 Milyar Dolar Ticaret Hacmi için Fırsatlar" ana temasıyla Van'da 16-18 Kasım, 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. Türkiye - İran Forumu'na günler kala stratejik Vizyon Belgesi (Taslak) da yayınladı.

İran - Türkiye ilişkilerinde gözden kaçırılmaması gereken temel hususlara vurgu yapılanı Van'ın önemine dikkat çekilen  Vizyon Belgesi'nde şu görüşlere yer verildi:

Van - Türkiye ) Türkiye; 77 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen ekonomisi ve Afro-Avrasya ana kıtası ortasındaki jeostratejik konumu ile öne çıkmaktadır. Avrupa, Karadeniz, Kafkaslar, Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile arasındaki tarihî, siyasi ve kültürel bağları, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası alanda yükselen aktivitesi, NATO, AGIT ve CICA gibi örgütlerin önemli üyelerinden olması ve son dönemde geliştirdiği aktif dış politikası ile küresel platformda önemi gittikçe artan bir aktör hâline gelmiştir.

Dünyanın en köklü tarihî, entelektüel, kültürel birikimine ve devlet geleneğine sahip ülkelerinden biri olan İran ise 75 milyonu aşan nüfusu, 400 milyar doları aşan GSMH'sı, 1.648.000 kilometrekarelik yüzölçümü, başta petrol ve doğalgaz olmak üzere sahip olduğu doğal kaynakları; teknolojik alanda sağladığı ilerlemeler, Hint Okyanusu, Güney Asya, Basra Körfezi, Orta Asya, Kafkasya ve Batı Asya'ya komşu stratejik konumu, BM, CICA, D-8, ECO başta olmak üzere pek çok uluslararası kurum ve kuruluşa üye olması ile tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken bir ülke konumundadır.

TÜRKİYE'DEN İRAN'A GİDEN TURİST SAYISI DÜŞÜK

Türkiye ile İran ikili ilişkilerinde, özellikle son yıllarda olumlu yönde gelişme kaydedildiği görülmektedir. İkili siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular iki ülke ilişkilerinde sürekli gündemde olan ve ele alınan konulardır. İki ülke makamları, ticaret hacminin ilk aşamada 30 milyar dolara çıkarılması yönünde niyet beyan etmişlerdir. Türkiye'nin İran'dan ithal ettiği ürünlerin büyük çoğunluğunu petrol, doğalgaz ve yan ürünleri oluşturmaktadır. Başlıca ihraç ürünleri ise endüstriyel makine ve cihazlar, tekstil elyafı, demir-çelik ve ürünleri, motorlu taşıtlar ve mobilyadır.

Türkiye'yi ziyaret eden yabancıların milliyetlere göre dağılımında İran ön sıralarda yer almaktadır. Son dönemde İran'ın mevcut ekonomik koşulları çerçevesinde ivme azalmış olsa da tekrar yükselme istidadı taşımaktadır. Türkiye'den İran'a giden turist sayısı ise oldukça düşük düzeylerde seyretmektedir.

KÜLTÜREL ETKİNLİKLERE ÖNEM VERİLMELİ

 İki ülke arasında kültürel alanda da ilişkiler hızla gelişmektedir. Bu çerçevede "Kültür Haftaları", "Film Haftaları" gibi karşılıklı olarak gerçekleştirilen faaliyetlerle iki ülke halkının yakınlaşmaları amaçlanmakta, üniversiteler, müzeler, kütüphaneler ve sivil toplum örgütleri arasında geliştirilen ilişkilerle de iki toplum arasında daha sağlam temeller oluşturulmaya çaba gösterilmektedir.

Küreselleşen dünyada bölgeselleşme faaliyetlerinin yoğunlaştığı günümüzde İran ve Türkiye kendi bölgelerinde birbirlerine daha fazla muhtaç hâle gelmişlerdir. Ne İran'ı dışlayan bir Türkiye'nin, ne de Türkiye'yi göz ardı eden bir İran'ın bölgesel ve küresel politikalarının başarıya ulaşma şansı vardır.

İPEKYOLU ÖNEMLİ ŞAHİDDİR

Türkiye ve İran Orta Asya, Güney Asya, Orta Doğu, Kafkaslar gibi havzalarda ortak çıkarları bulunan, ortak tarih ve değerleri paylaşan iki bölgesel güç adayıdır. İki ülke ilişkileri stratejik ortaklık olarak tanımlanmaktadır. İki ülkenin bölgesel ve küresel meselelere çözüm bulunması hususunda işbirliği içinde çalışmalarına duyulan ihtiyaç derinden hissedilmektedir. Çok boyutlu şekillenen dünya güç sistematiği içerisinde Türkiye - İran ilişkilerinin ideal bir noktaya taşınabilmesi için, yalnızca siyasi ve stratejik temelli değil, her parametrede karşılıklı derinlik oluşturacak bir yapıya doğru yönelmesi gerekir.

Bu bağlamda İran - Türkiye ilişkilerinde gözden kaçırılmaması gereken temel husus, her iki havzanın tarih boyunca ekonomik bakımdan birbirini tamamlayan yapılara sahip olmalarıdır. İpek yolu gibi tarihî ticari ağlar bunun en önemli şahididir.

EKONOMİK POTANSİYEL SÖZ KONUSUDUR

Bilindiği üzere siyasi, sosyal, kültürel ilişki alanlarına müşahhas zemin teşkil eden tek alan ekonomik faaliyetlerdir. Güçlü bir ekonomik arka plana sahip olmayan tüm soyut ilişki alanları su üzerine yazılmış yazı gibi yok olmaya mahkûmdur. İran ve Türkiye ilişkilerini sağlam bir zemin üzerinde yeniden inşa etmek için güçlü bir ekonomik potansiyel söz konusudur.

 Günümüzde İran ve Türkiye ekonomileri arasındaki tamamlayıcılık ilişkileri; enerji, sanayi üretimi ve turizm gibi modern unsurlar nedeniyle işbirliğinin daha da derinleşmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmaktadır.

İRAN - TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE VAN VE DOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Türkiye'nin sadece İran ile değil aynı zamanda Orta Doğu, Kafkas ve Karadeniz ülkeleri ile bağlantılarında stratejik bir konumda bulunan Van, tarih boyunca ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerin kilit noktasındaki şehirlerden biri olagelmiştir.

Günümüzde de Van, Türkiye için İran ile birlikte tüm Orta Asya, Güney Asya ve Kafkasya ülkelerine çıkış kapısı; İran için ise Türkiye ile birlikte tüm Avrupa ülkelerine erişim noktası konumundadır.

SİVİL TOPLUM ETKİN OLMALI

Ekonomik ilişkilerin siyasi ilişkilere katkısı bağlamında; Türkiye - İran arasında tercihli ticaret anlaşması imzalanması, serbest ticaret bölgesi kurulması, Van'da bir İran konsolosluğu açılması, buradaki mevcut sınır kapısının modernizasyonu, yeni sınır kapılarının açılması, ticaret ve sanayi odaları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, İran - Türk İş Konseylerinin faaliyetlerinin yoğunlaştırılması, etkin fuarlar düzenlenmesi, karayolu - demiryolu - havayolu ulaşım imkânlarının geliştirilmesi, "kardeş şehirler" arası ilişkilerin yoğunlaştırılması, sivil toplumun daha etkin olmasının sağlanması vb. sayılabilir.

VAN ÖNDE GELEN ŞEHİR OLACAK

Bu alanlarda yapılacak çalışmalar Van ve Bölgesini gerek İranlı gerekse Türkiyeli iş adamları için cazibe merkezi olmasını sağlayacak, İran ile üç yüz kilometreye yakın sınırı bulunan bu serhat şehrini ekonomik bakımdan Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden bir hâline getirecektir.

Ayrıca, bu alanlarda etkili sonuçlar alınması yanında İran - Türkiye ilişkilerinin gelişmesi Van'ın ve Bölge'nin ekonomik bakımdan gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. İki ülke ticari ve ekonomik ilişkilerinin gelişmesi diğer Doğu Anadolu illeri ile birlikte Van ilinde görülen sosyoekonomik sorunların çözümüne de büyük katkı sağlayacaktır.

STRATEJİK FIRSATLAR SUNMAKTADIR

İran ve Türkiye Dışişleri Bakanlarının 2014 yılı başında Van'da bir araya gelmesinden alınan ilhamla Türkiye - İran Forumu adı altında ilki Van'da, dönüşüm sırası gereği ikincisi 2015 yılında Tahran'da düzenlenen ve iki yıllık kurumsallaşma birikimi ile üçüncüsü tekrar Türkiye'de düzenlenecek etkinliklerin temel amacı özelde şehirlerin/bölgelerin, genelde Türkiye ve İran ekonomilerinin karşılıklı derinlik kazanmasına stratejik katkı sağlamaktır. Nükleer müzakerelerin başarıyla sonuçlanması ile tarih; iki ülkeye karşılıklı bağımlılığı derinleştirecek stratejik fırsatlar sunmaktadır.

Bu bağlamda sektör temsilcilerini stratejik boyutu da kapsayan bir yaklaşımla bir araya getirecek olan Forum ve etkinlikler önemli bir işlev görmektedir. İlk iki yılın birikimi ile süreci derinleştirmek için, hem Forum'un kurumsal kimliğinde hem de etkinliklerde çeşitlendirmeye/odaklanmaya gidilmesi de benimsenmiştir. Bu bağlamda Forum ve diğer etkinlikler "İnisiyatif Doğu Anadolu" üst başlığı altında devam edecektir.

TÜRKİYE İRAN MEDYA ÇALIŞTAYI" AĞRI'DA

Van ve Tahran'da yapılan Forumların birikimi ile süreci derinleştirmek için, hem Forum'un kurumsal kimliğinde hem de etkinliklerde çeşitlendirmeye/odaklanmaya gidilmesi amacıyla Form'un diğer etkinlikleri "İnisiyatif Doğu Anadolu" üst başlığı altında yapılacak. Bu bağlamda Forum'un ikinci günü akşamı 18 Kasım 2016 tarihinde "İnisiyatif Doğu Anadolu" kapsamında "Türkiye İran Medya Çalıştayı" Ağrı Valiliği ve Serhat Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde Ağrı'da icra edilecek.