Özal'ın hayaliydi... 'Ortadirek’ eriyor

Özal'ın hayaliydi... 'Ortadirek’ eriyor
TÜİK’in verileri, en yoksul ve en varlıklı kesimin toplam gelirdeki payını yükseltirken, ‘ortadirek’in yani orta sınıfın kayıp yaşadığını gösterdi.

"Orta sınıf" kavramı terim olarak çok eskilere dayansa da, Türkiye'ye bu kavramı sokan isimlerin başında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal geliyor. Orta gelirli vatandaş grubuna ‘ortadirek' diyen ve burada sayının artması gerektiğini savunan Özal, aktif siyaset hayatında orta gelirli vatandaşların sayısını artıracak pek çok uygulamaya imza attı. Fakat Türkiye İstatistik Kurumu'nun dün açıkladığı veriler, orta kesim yerine en yoksul ve en zengin kesimin gelirini artırdığını, orta kesimin ise beklenenin aksine geriye gittiğini gösterdi.

Karar'ın haberine göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Hanehalkı kullanılabilir gelirinin, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünmesi ile elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 47,2'ye yükseldi. En zengin ve en fakir kesimde yaşanan bu iyileşme orta direğin gelirini eritti. İkinci 20'lik grubun gelirden aldığı pay bir yılda 0,1 puan azalarak yüzde 10,6'ya, üçüncü 20'lik grubun payı 0,2 puanlık kayıpla yüzde 15'e, dördüncü 20'lik grup 0,4 puan düşüşle yüzde 21,1'e düştü. Veriler 2011 yılı ile karşılaştırıldığında da ‘orta direğin' yaşadığı kayıp, çok daha iyi anlaşılıyor. 2011-2016 yılları arasında ilk 20'nin gelirden aldığı pay 0,4 puan, son 20'lik grubun ise 0,5 puan artış kaydetti. Fakat bu süre zarfında ikinci 20'lik grup aynı seviyede kalırken, üçüncü 20'lik grup 0,2 puan, dördüncü 20'lik grup ise 0,6 puan kayıp yaşadı. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı ise 2015'e göre 0,007 puanlık artışla 0,404 puana yükseldi. Türkiye'de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre %15,9 artarak 16 bin 515 TL'den 19 bin 139 TL'ye yükseldi. Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek pay, bir önceki yıl ile değişim göstermeyerek %49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu.

YOKSULLUK SINIRI GERİLEDİ

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık düşüş ile %14,3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin %60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak %21,2 oldu.

SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI %14,6

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %60'ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2015 yılında sürekli yoksulluk oranı %15,8 iken 2016 yılında bu oran %14,6 oldu. Nüfusun %42,2'si konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken, %38,1'i sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve %24,5'i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.

10 KİŞİDEN 7'SİNİN BORCU VAR

Nüfusun, %68'i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu %65,4'ü yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamadığını ve %17,4'ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti. Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır.

ERKEKLER KADINLARI YİNE SOLLADI

Son ayarda iş bulmada sorunlar yaşayan kadınlar, gelirlerini artırmada da erkeklerin gerisinde kaldı. 2016'da 2015'e göre erkekler gelirlerini yüzde 16 artırsa da kadınlarda bu ora yüzde 15 seviyesinde gerçekleşti. Eğitim grubuna göre bakıldığında üniversite mezunu kadınların maaşı yüzde 12,3 artsa da bu oran erkeklerde yüzde 25,4 oldu. Eğitim durumuna göre kadın ve erkeklerin durumuna bakıldığında en keskin fark bir okul bitirmeyenlerde yaşandı. Bir okul bitirmeyen kadınların maaşı bir yıllık sürede yüzde 0,2 oranında azalırken aynı eğitim durumuna sahip erkeklerin gelirinde ise yüzde 20,8 oranında artış kaydedildi.

GELİR İYİLEŞMESİNDE TARIM İLERİ

Hanehalkı fertlerinin esas işteki iktisadi faaliyet kollarına göre yıllık ortalama esas iş gelirleri toplamda yüzde 16'lık iyileşme kaydederek 24 bin 976 liraya yükseldi. Sektörel anlamda en büyük iyileşme tarımda gerçekleşti. 2015'e göre tarımda çalışanların geliri yüzde 23,5 artarak 17 bin 375 liraya yükseldi. Sanayide gelirler yüzde 18 artarak 24 bin 616 liraya, inşaatta yüzde 19,6'lık artışla 21 bin 720 liraya çıktı. Hizmet sektöründe gelirler ise yüzde 13,1 yükseldi ve burada çalışanların yıllık gelirleri 26 bin 852 liraya çıktı.

ÜNİVERSİTELİNİN DURUMU KÖTÜ

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; 2014 yılında sadece 90 bin kişi olan üniversite mezunlarındaki yoksul sayısı 2015'te 129 bin kişiye yükselmesinin ardından 2016'da da 21 bin daha artarak 150 bin kişiye ulaştı. Eğitim durumuna göre yoksullukta en kötü sonuç okur-yazar olmayanlarda yaşandı. 2015'te 1 milyon 637 bin okur yazar olmayan kişinin yoksul olduğunu açıklayan TÜİK, 2016'da bu rakamın 1 milyon 523 bine gerilediğini duyurdu. Okur-yazar olmayan nüfus içerisinde yüzde 26,2 yoksul bulunuyor. Bu oran lise altı eğitimlilerde %12,5, lise ve dengi okul mezunlarında ise %6,2 oldu.