Dolar'da tarihi hareket!

Dolar'da tarihi hareket!
Dolar ve eurodaki tarihi yükseliş devam ediyor. Euro 4 TL'yi geçerken dolar 3.89'u aştı. Dolar son 24 saat içerisinde 19 kuruş civarında yükseldi. Merkez Bankası'nın dün piyasaya sağladığı ekstra 1.5 milyar dolar kurun ateşini söndürmeye yetmedi.
Dolar 3.82'yi aştı

Sabah saat 07:51'de dolar 3.8157/3.8191 TL seviyelerinde işlem görüyor. Aynı saatte euro 4.0224/4.0279 TL'den işlem görüyor. Doların yükselmesine paralel gram altın da rekor seviyede. Kapalıçarşı'da gram altın 143 TL'den, çeyrek altın 236 TL'den, yarım altın 473 TL'den ve tam altın 938 TL'den alıcısını bulacak.

EN ÇOK DEĞER KAYBEDEN PARA LİRA OLDU

Bloomberg’ün verilerine göre 2017’nin başından düne kadar dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi Türk Lirası oldu. Lira dolar karşısında yıl başından bu yana yüzde 6.7 değer kaybetti. Onu yüzde 3.17 değer kaybı ile Meksika Pesosu, yüzde 0.86 değer kaybı ile Peru Solu izledi. Türk Lirası sadece bugün saat 08:30’a kadar günlük yüzde 2.5 civarında değer kaybetti.

XTB Menkul Değerler’in bülteninde para politikasındaki belirsizlik ve anayasa referandumunun TL üzerinde risk unsuru yarattığı vurgulandı. Bültenin devamında şu ifadeler yer aldı: Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybının temel  iki sebebi, anayasa oylamasıyla birlikte artan siyasi belirsizlik ile  para politikasına dair beklentiler olmaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasaya ek döviz  likiditesi sağlamak amacıyla dün yaptığı açıklamada, yabancı para cinsi zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan indirdiğini belirtmişti.  Ancak TCMB müdahalesinin piyasaya etkisi oldukça sınırlı kaldı ve TL diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışmayı  sürdürdü.

‘MERKEZ BANKASI FAİZ SİLAHINI KULLANABİLİR’

Politika yapıcıların para politikasına yönelik açıklamalarının  ekonomik belirsizliği arttırdığını söylemek yanlış olmaz. Enflasyonda  devam eden yükseliş eğilimi ve kurun 3,70 üzerine yerleşmesi halinde merkez bankası faiz silahını kullanabilir. Şüphesiz ki bu hamle  büyümeyi baskılayıcı etki yapacaktır. Ancak reel sektör üzerindeki  baskının artması da istihdam ve tüketim eğiliminde ivme kaybının hız  kazanmasına yol açabilir.