TEOG sonrası mahalli yerleştirme sisteminde eğitim bölgeleri nasıl oluşturulacak?

TEOG sonrası mahalli yerleştirme sisteminde eğitim bölgeleri nasıl oluşturulacak?
TEOG sonrası yeni sistem olarak belirlenen “Mahalli Yerleştirme Sistemi” ile ilgili tartışmalar sürüyor. “Mahalli Yerleştirme Sistemi” beraberinde eğitim bölgelerini de getiriyor. Yeni sistemde “eğitim bölgeleri” nasıl oluşturulacak? Eğitim bölgesi oluşturulurken hangi kriterlere bakılacak? İşte ayrıntılar...

TEOG yerine gelen “Mahalli Yerleştirme Sistemi” açıklandı ama tartışmaları sürüyor. “Mahalli Yerleştirme Sistemi” beraberinde eğitim bölgelerini de getiriyor. Peki bu sistemde “eğitim bölgeleri” nasıl oluşturulacak? Eğitim bölgesi oluşturulurken hangi kriterlere bakılacak?

Gazete Habertürk yazarı Pervin Kaplan, bugünkü köşe yazısında “eğitim bölgeleri”konusunu ele aldı.

600 OKUL İÇİN SINAVA GİRİLECEK

Liselere geçişte kaldırılan TEOG yerine getirilen “mahalli yerleştirme” sisteminde öğrencilerin yüzde 8'i 600 okul için sınava girecek. 1.2 milyon 8'inci sınıf öğrencisinin yaklaşık 100 bini Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın “nitelikli” diye tanımladığı ve aralarında proje okulların da yer alacağı liselere haziran ayında yapılacak bu sınavın puanları dikkate alınarak yerleştirilecek.

BELİRLEYİCİ OKUL NOTLARI

Geri kalan 1.1 milyon öğrenci ise mahallesindeki okula kaydedilecek. Bu yerleştirme işleminin yapılabilmesi için de eğitim bölgeleri oluşturulacak, öğrenciden 5 tercih alınacak ve okul notlarına göre bu okullara yerleştirilecek. Bu sistemin belirleyicisi okul notları olacak, yani hormonlu notlar yerleştirme işleminde belirleyici hale gelecek.

TEOG yerine gelen sistemi açıklayan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz adrese dayalı bu sistemde yerleştirme işleminin eğitim bölgelerine göre yapılacağını ve bu bölgeler oluşturulurken de içinde her okul türünün yer alacağını söyledi.

Peki bu sistemde “eğitim bölgeleri” nasıl oluşturulacak?

Eğitim bölgesi oluşturulurken hangi kriterlere bakılacak?

Bu sorunun yanıtını Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitim Bölgeleri ve Eğitim Kurulları Yönergesi veriyor. Amaçları arasında eğitim kurumlarına “öğrenci alınacak çevrelerin belirlenmesi; nüfusu az ve dağınık olan yerlerde merkez okulların oluşturulmasının” da yer aldığı yönergeye göre “Mevcut idari yapıya göre belediye hudutları dahilinde nüfusu 30 binden az olan her il/ ilçe bir eğitim bölgesi” olarak tanımlanıyor.

Eğer bir il ya da ilçenin merkez nüfusu 30 binden fazla ise okul türleri ve öğrenci sayıları, okulların donanımı ile diğer tesislerin kapasitesi, coğrafi bütünlük, ulaşım kolaylığı ve güvenliği gibi ölçütler dikkate alınarak, bir ilçede birden fazla eğitim bölgesi oluşturmak da mümkün.

Ancak yönerge bölge oluşturmak için bazı sınırlamalar da getiriyor.

Buna göre büyükşehir statüsündeki illerin merkez ilçelerinde 12'den fazla eğitim bölgesi oluşturulamayacak. Bu durumda İstanbul'da nüfusları yarım milyonu bulan başta Üsküdar, Kadıköy, Beşiktaş, Fatih gibi ilçelerde en fazla 12 tane eğitim bölgesi olabilecek. Bu eğitim bölgelerinin içinde her okul türünün yani Anadolu, sosyal bilimler, fen, yer alması güncellenmesi gerekiyor. Yine yönergede büyükşehir statüsünde olup merkez ilçeleri bulunmayan illerin büyükşehir belediyesi hudutları içerisinde en fazla 15 tane ve diğer yerleşim merkezlerinde en fazla 5 tane eğitim bölgesi oluşturulabileceği ifade ediliyor.

Ancak eğitimci Alaaddin Dinçer'in de vurguladığı gibi bu yönergenin güncellenmesi gerekiyor. Dinçer, “Kasım 1999'da çıkan 2005 ve 2006 yıllarında değişiklik yapılan bu yönerge çıktığında bu kadar çok sayıda imam hatip ve meslek lisesi yoktu. Okul türleri arasında tümü Anadolu liselerine dönüştürülen genel liseler de vardı. Bu yüzden bugünkü okul türlerindeki artışlar da dikkate alınarak, genelgenin tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Aksi halde veliler belirli okulları tercih etmek zorunda kalacaklar” diyor.

MEB eğitim bölgelerini tüm okul türlerine içinde yer verecek şekilde düzenlemeli.

KOLEJDEKİ GİBİ YERLEŞTİRMEDE YAŞ BELİRLEYİCİ OLUR MU?

Geçtiğimiz dönem kolay TEOG soruları yüzünden başta yabancı özel liseler olmak üzere özel okullar notlar da hormonlu olunca eşit puanlı öğrencileri sıralamak için yaş kriterini kullanmıştı. Oluşturulacak eğitim bölgelerinde eğer bir tane Anadolu, fen ve sosyal bilimler lisesi olursa ve bu liselerin kontenjanlarının çok üzerinde öğrenci başvurursa “doğum günü” okula yerleştirmede etkili olacak mı sorusu da akla geliyor.

TEOG yerleştirme sisteminde de “yaşı küçük olana öncelik” tanınacağı kural olarak yer alıyordu ama bugüne kadar devlet okullarında kullanılmayan bu uygulama yeni modelde gündeme gelecek mi göreceğiz.