Van'da öğretmen babanın müdür kızı

Van'da öğretmen babanın müdür kızı
Van'ın Başkale ilçesinde Dilek Turna, babasının ücretli öğretmen olduğu okulda müdürlük yapıyor.

Dilek Turna, 2014 yılında Mersin'den Başkale'deki Örmetaş İlkokuluna sınıf öğretmeni olarak atandı.

Turna'nın annesi Müjgan ile babası Sait Turna da kızlarını yalnız bırakmamak için Başkale'ye geldi. Dilek Turna okulda müdür yetkili, Türk Telekom A.Ş'den emekli babası ise ücretli öğretmen olarak göreve başladı.

Bölgedeki şartların zorluğu nedeniyle istifa edip geri dönmek isteyen Dilek Turna ve ailesini görev yaptığı köydeki vatandaşlar kalmaları konusunda ikna etti. Dilek Turna, Başkale'ye bazı ön yargıları ile geldiğini ancak zaman içinde ön yargıların kırıldığını söyledi.



Bölgeye çok alıştığını belirten Turna, "Gelirken ağlaya ağlaya geldim. Buraya çok alıştığımız için giderken de ağlaya ağlaya gideceğiz. Köyümüzü, çocuklarımızı çok sevdik. Burası bizim ve burayı güzelleştirmek için çaba gösteriyoruz." dedi.  

Turna, okulun boya, badana, tamir ve tadilat işlerini köylülerin desteğiyle kısa sürede yaptıklarını anlattı.



"BABA MI BÜYÜK, MÜDÜR MÜ?"

Babasının ücretli öğretmen olduğu okulda kendisinin müdürlük yaptığını anımsatan Turna, "Okulda babamla birlikte 3 ücretli öğretmen var. Tek kadrolu ben olduğu için müdür yetkiliyim. Bazen babamla şakalaşıyoruz. 'Baba mı büyük, müdür mü?' diye. Tabii ki baba büyük, yeri yadsınamaz." diye konuştu.

Başkale'de öğretmenlere büyük değer verildiğini anlatan Turna, "Ben çok şanslı görüyorum kendimi. Çünkü buradaki vatandaşları çok seviyorum. Bize sahip çıktılar. Ben zaten artık 'Vanlıyam, şanlıyam' diyorum. Bu köy artık benim de köyüm." ifadesini kullandı.



"GELİP ELİMİ ÖPTÜ"

Sait Turna ise Başkale'yi "insanlığın kaybolmadığı yer" olarak nitelendirdi.

Okulda zımparalama, sınıfları yıkama, tadilat, tamirat, boyama, projektör gibi malzemeleri monte etmeye kadar birçok iş yaptıklarını anlatan Turna, köylülerin de kendilerine yardım ettiğini vurguladı.



TURNA, ŞÖYLE KONUŞTU:

"Buraya geldiğimizde kızım 'Ben müdürüm' dedi. Sen müdür olabilirsin ama 'Baba mı büyük, müdür mü?' dedim. 'Baba' dedi ve gelip elimi öptü. Bizim buradan ayrılmamız çok zor olacak. Burayı kendime akraba tayin ettim zaten. Buradaki sülalenin biri amca oğlu, diğerleri dayı ve teyze oğlum."



Anne Müjgan Turna da ilk geldiğinde karları soba üzerinde eritip bulaşık yıkadığı günleri unutamadığını belirterek, hayal edemeyeceği zorlukları, güzellikleri Örmetaş'ta yaşadığını ifade etti.

Köy sakinleri de Turna ailesini çok sevdiklerini dile getirdi.